7.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ 6.ÜNİTE İNSAN VE ÇEVRE
• Birbiriyle çiftleşebilen ve üreme yeteneğine sahip, ortak atadan gelen benzer özellikteki organizmalara tür denir. Geyik, köpek, kedi vb.
• Belli bir bölgede yaşayan, aynı türden bireylerin oluşturduğu topluluğa populasyon denir.
• Bir canlının yaşam alanı ya da arandığı zaman bulunduğu yer habitat olarak adlandırılır.
• Belli bir habitattaki hayvan ve bitki topluluğu ile bu topluluğun içinde yaşadığı çevreden oluşan, aralarında madde alışverişi olan ve büyük ölçüde kendi kendine yeten sistem, ekosistem olarak ifade edilir.
• Atom – Molekül – Hücre – Doku – Organ – Sistem – Organizma(Tür) – Populasyon – Ekosistem – Yaşadığımız Gezegen
• Bir ekosistemde yaşayan insanlar, hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroorganizmalar o ekosistemin canlı faktörlerinioluşturur.
• Belli bir bölgede yaşayan, aynı türden bireylerin oluşturduğu topluluğa populasyon denir.
• Bir canlının yaşam alanı ya da arandığı zaman bulunduğu yer habitat olarak adlandırılır.
• Belli bir habitattaki hayvan ve bitki topluluğu ile bu topluluğun içinde yaşadığı çevreden oluşan, aralarında madde alışverişi olan ve büyük ölçüde kendi kendine yeten sistem, ekosistem olarak ifade edilir.
• Atom – Molekül – Hücre – Doku – Organ – Sistem – Organizma(Tür) – Populasyon – Ekosistem – Yaşadığımız Gezegen
• Bir ekosistemde yaşayan insanlar, hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroorganizmalar o ekosistemin canlı faktörlerinioluşturur.
Cansız faktörler ise hava, su, toprak, rüzgar ve güneş ışığıdır. Bir bölgedeki yağış, nem, rüzgar ve sıcaklık oradaki bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğini belirler. Çöl ekosistemi , Deniz Ekosistemi , Orman Ekosistemi
• Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için beslenmek zorundadır. Bitkiler kendi besinlerini kendileri üretir.
• Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için beslenmek zorundadır. Bitkiler kendi besinlerini kendileri üretir.
Hayvanlar üçe ayrılır.
1-) Otla beslenenler
1-) Otla beslenenler
2-) Etle beslenenler
3-) Hem etle hem otla beslenenler
Bir canlının bir canlıyı yediği diğer bir canlı tarafından yenildiği zincire besin zinciri denir. Ör:Bitki – Çekirge – Kurbağa – Yılan – Baykuş
Her ekosistem farklı sayıda besin zinciri içerir ve bunlar bir araya gelerek besin ağını oluşturur.
Her ekosistem farklı sayıda besin zinciri içerir ve bunlar bir araya gelerek besin ağını oluşturur.
Bir bölgedeki bitki ve hayvan türlerinin ve çeşitlerinin sayıca zenginliği biyolojik çeşitlilik anlamına gelir.
Nesli Tükenmiş: Dinazor , Mamut
Nesli Tükenmiş: Dinazor , Mamut
Nesli Tükenmek Üzere Olan türler; Akdeniz foku, Deniz kaplumbağası , Kelaynak, Alageyik,
HAVA KİRLİLİĞİ: Hava kirliliği sonucunda asit yağmurları, sera etkisi, küresel ısınma ve ozon tabakasının delinmesi gibi sonuçlar doğar.
Havadaki azot ve kükürt gazları su buharı ile birleşerek asit oluşmasına neden olur. Sonucunda asit yağmurları oluşur.
Atmosferde sera etkisi olan gazlar (karbondioksit) arttığında soğurulan ışın da artar. Bu olay atmosferin ve Dünya’nın daha çok ısınmasına sebep olarak küresel ısınmayı doğurur. Küresel ısınma kimi yerlerde çölleşmeye neden olurken kimi yerlerin ise sular altında kalmasına sebep olan bir felakettir. Ozon tabakasının delinmesi bitki ve hayvanlarda olumsuz durumlar yaratarak biyolojik çeşitliliği olumsuz yönde etkiler.
Havadaki azot ve kükürt gazları su buharı ile birleşerek asit oluşmasına neden olur. Sonucunda asit yağmurları oluşur.
Atmosferde sera etkisi olan gazlar (karbondioksit) arttığında soğurulan ışın da artar. Bu olay atmosferin ve Dünya’nın daha çok ısınmasına sebep olarak küresel ısınmayı doğurur. Küresel ısınma kimi yerlerde çölleşmeye neden olurken kimi yerlerin ise sular altında kalmasına sebep olan bir felakettir. Ozon tabakasının delinmesi bitki ve hayvanlarda olumsuz durumlar yaratarak biyolojik çeşitliliği olumsuz yönde etkiler.
Ülkemizde Marmara Denizi, İzmit ve İzmir Körfezleri, Sakarya ve Gediz nehirleri ve Akşehir Gölü su kirliliğinin görüldüğü yerlerdir.
Yerleşim alanlarından çıkan atıklar, eksoz gazları, endüstri atıkları, tarımsal ilaçlar ve kimyasal gübreler toprak kirliliğineneden olmaktadır.
• Ormanlar;
- Erozyonu önler.
- Besin maddesi sağlar.
- Kereste hammaddesidir.
- İlaç hammaddesi olarak kullanılır.
- Oksijen kaynağımızdır.
• Ancak yapılan araştırmalar Türkiye’de 1937 yılından bu yana 1, 5 milyon hektarlık alan yok olmuştur.
• Erozyon: Verimli toprağın su ve rüzgar ile aşınarak yok olmasıdır.
Eğimli arazideki kar kütlesinin önündeki taş, toprak ve ağacı alarak götürmesidir. Aşınma ve taşınma yoluyla toprağın verimsizleşmesine neden olur. Nükleer silahlar ve nükleer kazalar sonunda ortaya çıkan nükleer atıklar kirliliğe sebep olmaktadır. 1986 yılında yaşanan Çernobil Nükleer Enerji Santrali Kazası’ndan ülkemizde en çok Karadeniz Bölgesi etkilenmiştir.
Yerleşim alanlarından çıkan atıklar, eksoz gazları, endüstri atıkları, tarımsal ilaçlar ve kimyasal gübreler toprak kirliliğineneden olmaktadır.
• Ormanlar;
- Erozyonu önler.
- Besin maddesi sağlar.
- Kereste hammaddesidir.
- İlaç hammaddesi olarak kullanılır.
- Oksijen kaynağımızdır.
• Ancak yapılan araştırmalar Türkiye’de 1937 yılından bu yana 1, 5 milyon hektarlık alan yok olmuştur.
• Erozyon: Verimli toprağın su ve rüzgar ile aşınarak yok olmasıdır.
Eğimli arazideki kar kütlesinin önündeki taş, toprak ve ağacı alarak götürmesidir. Aşınma ve taşınma yoluyla toprağın verimsizleşmesine neden olur. Nükleer silahlar ve nükleer kazalar sonunda ortaya çıkan nükleer atıklar kirliliğe sebep olmaktadır. 1986 yılında yaşanan Çernobil Nükleer Enerji Santrali Kazası’ndan ülkemizde en çok Karadeniz Bölgesi etkilenmiştir.
7. ÜNİTE : GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ
Uzay, yıldızlar, gezegenler ve göktaşlarıyla doludur. Bunların herbiri gök cismi olarak adlandırılır.
Yıldızlar, Yüksek sıcaklıktaki gaz yığınlarının bir araya gelip sıkışmasıyla oluşan , çevrelerine ısı ve ışık yayan parlak gök cisimlerine yıldız denir. Yıldızlar canlı değildir, ama bir canlı gibi doğar, yaşar ve ölür. Ömrü sona eren yıldızlar şiddetli patlamalarla parçalanırlar. Sıcak yıldızlar mavi ve beyaz, orta sıcaklıktaki yıldızlar sarı, soğuk yıldızlar ise kırmızıdır. Yıldızlar sanılanın aksine köşeli olmayıp Güneş gibi küresel biçidedir.
Meteorlar Dünya atmosferine girdiklerinde sürtünmenin etkisiyle ısınır ve ince bir ışık çizgisi belirir. Bu doğa olayı halk arasında yıldız kayması olarak bilinir. Buna atmosfere hızla girip yanan meteor da sebep olabilir.
Bazı meteorların tamamı yanmadığından yeryüzüne düşen parçaları olur. Atmosfere girerek yeryüzüne ulaşan meteorlara göktaşı adı verilir. Meteorlar düştükleri yerlerde çukurlar oluşturur. Buna meteor çukuru denir. Bu çukur Dünya yüzeyi üzerinde ise buna göktaşı çukuru denir.
• Bir diğer gök cimi de gezegenlerdir. Yıldızlar kendileri ısı ve ışık yayarken gezegenler yıldızlardan aldığı ışığı yansıtır. Gezegenler yıldızlardan daha soğuk ve daha küçüktür.
Meteorlar Dünya atmosferine girdiklerinde sürtünmenin etkisiyle ısınır ve ince bir ışık çizgisi belirir. Bu doğa olayı halk arasında yıldız kayması olarak bilinir. Buna atmosfere hızla girip yanan meteor da sebep olabilir.
Bazı meteorların tamamı yanmadığından yeryüzüne düşen parçaları olur. Atmosfere girerek yeryüzüne ulaşan meteorlara göktaşı adı verilir. Meteorlar düştükleri yerlerde çukurlar oluşturur. Buna meteor çukuru denir. Bu çukur Dünya yüzeyi üzerinde ise buna göktaşı çukuru denir.
• Bir diğer gök cimi de gezegenlerdir. Yıldızlar kendileri ısı ve ışık yayarken gezegenler yıldızlardan aldığı ışığı yansıtır. Gezegenler yıldızlardan daha soğuk ve daha küçüktür.
149, 6 milyon km.
1 AB
İki gök cismi arasındaki uzaklığı ifade ederken ışık yılı birimi kullanılır. Bir ışık yılı, ışığın boşlukta bir yılda aldığı uzaklıktır.
Güneş sistemi; Güneş’in ve onun etrafında belirli yörüngelerde hareket eden gezegenlerin, uyduların, kuyruklu yıldızların bulunduğu gök cisimleri topluluğudur. Güneş sisteminde sekiz gezegen vardır. Gezegenlerin Güneş’e olan uzaklıkları astronomi birimi (AB) ile ifade edilir.Bir AB Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığa eşittir. 149 milyon km.
Güneş sistemi; Güneş’in ve onun etrafında belirli yörüngelerde hareket eden gezegenlerin, uyduların, kuyruklu yıldızların bulunduğu gök cisimleri topluluğudur. Güneş sisteminde sekiz gezegen vardır. Gezegenlerin Güneş’e olan uzaklıkları astronomi birimi (AB) ile ifade edilir.Bir AB Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığa eşittir. 149 milyon km.
8 gezegen : Merkür – Venüs – Dünya
- Mars – Jüpiter – Satürn – Uranüs –Neptün
• Güneş’e en yakın gezegen Merkür’dür.
• Güneş’e en uzak gezegen Neptün’dür.
• Güneş’e en uzak gezegen Neptün’dür.
* En küçük gezegen Merkür’dür.
* Satürn gezegenin halkaları ve 17 uydusu vardır.
• Jüpiter gezegenlerin en büyüğüdür. (16 uydusu)
• Plüton 24 Ağustos 2006 tarihine kadar gezegenlerin en küçüğü olarak kabul edilmekteydi. Şimdi ise Cüce gezegenler sınıfına alınmıştır.
• Jüpiter gezegenlerin en büyüğüdür. (16 uydusu)
• Plüton 24 Ağustos 2006 tarihine kadar gezegenlerin en küçüğü olarak kabul edilmekteydi. Şimdi ise Cüce gezegenler sınıfına alınmıştır.
• Venüs Dünya’nın ikizi olarak da adlandırılır. Büyüklüğü Dünya’nınkine çok yakındır. Halk arasında Çoban Yıldızı olarak adlandırılır.
• Güneş sistemindeki gezegenlerin bazılarının etrafında dönen gök cisimleri vardır. Bunlara uydu denir. Dünya’nın uydusu aydır.
• Dünya’nın ve Ay’ın birbirleri üzerinde kütle çekim etkileri vardır. Dolayısıyla Ay’ın Dünya etrafındaki dönüşü sırasında Dünya’nın Ay’a bakan yüzündeki çekim etkisi o sırada arkada kalan yüzüne göre daha fazladır.
• Çekim etkisi ile okyanuslar ve denizler Ay’a doğru bir miktar yükselir. Sonuçta günde iki kez oluşan gelgit hareketlerimeydana gelir.
• Dünya’nın ve Ay’ın birbirleri üzerinde kütle çekim etkileri vardır. Dolayısıyla Ay’ın Dünya etrafındaki dönüşü sırasında Dünya’nın Ay’a bakan yüzündeki çekim etkisi o sırada arkada kalan yüzüne göre daha fazladır.
• Çekim etkisi ile okyanuslar ve denizler Ay’a doğru bir miktar yükselir. Sonuçta günde iki kez oluşan gelgit hareketlerimeydana gelir.
Gök Ada ( Galaksi ): Çok sayıda Yıldız , yıldız sistemleri , gaz ve toz bulutundan oluşan dev topluluklara denir.
• Ay, Dünya, Güneş, diğer yıldızlar ve bulutsular gök ada adı verilen dev sistemlerin birer üyesidir.
• Dünyamızın içinde bulunduğu gök ada, Samanyolu galaksisi olarak bilinmektedir.
• Gök adaların da içinde yer aldığı gök cisimlerinin tümü, aralarındaki boşluklarla birlikte evreni oluşturur.
• Dünya dışındaki evren parçası uzay olarak adlandırılır.
• Dünya’mız uzayda Samanyolu galaksisi içersinde yer alan Güneş sisteminde Güneş’e en yakın üçüncü gezegendir.
UZAY ARAŞTIRMALARI• Holandalı gözlükçü Hans Lippershey, 1608 yılında ilk teleskopu icat etti. Astronomide kullanılabilecek ilk teleskop ise 1609 yılınd,Galileo adlı bir İtalyan tarafından yapıldı.
• Galileo gibi teleskoplar yardımıyla gök cisimlerinin hareketlerini ve yapısını inceleyen bilim insanları gökbilimci olarak adlandırılır.
• 1969’da Neil Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Collins adlı üç astronot Ay’a ulaşmayı başardılar.
• Zamanla gelişen teknoloji sayesinde Mars’a ve Venüs’e uzay sondaları gibi uzay araçları gönderildi.
• Mars’ın ve Dünya’nın çevresine uydular yerleştirildi.
• Uzay yolculuğu sırasında astronotların yaşamlarını sürdürebilmesi için özel giysiler üretildi.
• Ay, Dünya, Güneş, diğer yıldızlar ve bulutsular gök ada adı verilen dev sistemlerin birer üyesidir.
• Dünyamızın içinde bulunduğu gök ada, Samanyolu galaksisi olarak bilinmektedir.
• Gök adaların da içinde yer aldığı gök cisimlerinin tümü, aralarındaki boşluklarla birlikte evreni oluşturur.
• Dünya dışındaki evren parçası uzay olarak adlandırılır.
• Dünya’mız uzayda Samanyolu galaksisi içersinde yer alan Güneş sisteminde Güneş’e en yakın üçüncü gezegendir.
UZAY ARAŞTIRMALARI• Holandalı gözlükçü Hans Lippershey, 1608 yılında ilk teleskopu icat etti. Astronomide kullanılabilecek ilk teleskop ise 1609 yılınd,Galileo adlı bir İtalyan tarafından yapıldı.
• Galileo gibi teleskoplar yardımıyla gök cisimlerinin hareketlerini ve yapısını inceleyen bilim insanları gökbilimci olarak adlandırılır.
• 1969’da Neil Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Collins adlı üç astronot Ay’a ulaşmayı başardılar.
• Zamanla gelişen teknoloji sayesinde Mars’a ve Venüs’e uzay sondaları gibi uzay araçları gönderildi.
• Mars’ın ve Dünya’nın çevresine uydular yerleştirildi.
• Uzay yolculuğu sırasında astronotların yaşamlarını sürdürebilmesi için özel giysiler üretildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder