Güneş Sistemi ve Ötesi Ünitesi Konu Özeti |
GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ UZAY : yıldızlar, gezegenler ve göktaşlarıyla doludur. Bunların herbiri gök cismi olarak adlandırılır.
EVREN: Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluğa Evren denir.
YILDIZLAR: Yüksek sıcaklıktaki gaz yığınlarının bir araya gelip sıkışmasıyla oluşan , çevrelerine ısı ve ışık yayan parlak gök cisimlerine yıldız denir
Yıldızlar canlı değildir, ama bir canlı gibi doğar, yaşar ve ölür. Ömrü sona eren yıldızlar şiddetli patlamalarla parçalanırlar.
Sıcak yıldızlar mavi ve beyaz,
orta sıcaklıktaki yıldızlar sarı
soğuk yıldızlar ise kırmızıdır.
* Dünyamıza en yakın olan yıldız Güneş’tir.
* Güneş sarı – turuncu renkli bir yıldızdır yıldızlar sanılanın aksine köşeli olmayıp Güneş gibi küresel biçidedir.
TAKIMYILDIZLARI
Dünyadan gökyüzüne bakıldığında sergiledikleri görünüm nedeniyle bir arada bulunan yıldız gruplarına takımyıldızı adı verilir. Romalılar ve Eski Yunanlılar, yıldız gruplarına hayvanların, çeşitli nesnelerin ve ünlü kişilerin isimlerini vermişlerdir. Büyükayı, Küçükayı, Ejderha, Çoban, Kuzey Tacı ve Orion (Avcı) takımyıldızlarından bazılarıdır. Bunlar eski gökyüzü bilimcileri tarafından hayali çizgilerle birleştirilerek masalsı ve mitolojik adlar almışlardır.
Kuyruklu Yıldızlar
Kuyruklu yıldızların ad benzerliği dışında gerçek yıldızlarla hiçbir benzerliği yoktur. Bu gök cisimlerinin yapısında donmuş haldeki gazlar ve tozlar bulunur. Bu nedenle kuyruklu yıldızlara kirli kartopu adı verilir.
Kuyruklu yıldızlar, Güneşin çevresindeki eliptik yörüngelerde dolanır. Güneş’e yaklaştıkça içerdikleri buz bir miktar erir. Buzla karışmış toz ve taş parçaları serbest kalır. Serbest kalan gaz, su buharı ve ince tozlar Güneş rüzgarıyla itilir. Böylece kuyruklu yıldızın kuyruk kısmı oluşur.
Zaman zaman gökyüzünde kuyruklu yıldızlar görünür. Görünme süreleri çok kısa olup, bir kısmının gözlenmesi sadece 2 – 3 saniye sürer. Oldukça hızlı hareket ederler.
Kuyruklu yıldızların kütleleri bir gezegen ya da bir uyduya oranla oldukça küçüktür.
Kuyruklu yıldızların en bilineni Halley kuyruklu yıldızıdır. Dünyadan 76 yılda bir gözlenebilir. Hale – Bobb adlı kuyruklu yıldız 1997 yılında Dünya’dan gözlemlenmiştir. Dünyadan en son izlenebilen kuyruklu yıldız 2002’de gözlenen Ikaye – Zhang
(ikaye – Zeng) kuyruklu yıldızıdır.
Meteorlar : Dünya atmosferine girdiklerinde sürtünmenin etkisiyle ısınır ve ince bir ışık çizgisi belirir. Bu doğa olayı halk arasında yıldız kayması olarak bilinir. Buna atmosfere hızla girip yanan meteor da sebep olabilir Bazı meteorların tamamı yanmadığından yeryüzüne düşen parçaları olur.
GÖKTAŞI: Atmosfere girerek yeryüzüne ulaşan meteorlara göktaşı adı verilir. Meteorlar düştükleri yerlerde çukurlar oluşturur. Buna meteor çukuru denir. Bu çukur Dünya yüzeyi üzerinde ise buna göktaşı çukuru denir.
GEZEGENLER: Yıldızlar kendileri ısı ve ışık yayarken gezegenler yıldızlardan aldığı ışığı yansıtır. Gezegenler yıldızlardan daha soğuk ve daha küçüktür.
İki gök cismi arasındaki uzaklığı ifade ederken ışık yılı birimi kullanılır. Bir ışık yılı, ışığın boşlukta bir yılda aldığı uzaklıktır.
GÜNEŞ SİSTEMİ; Güneş’in ve onun etrafında belirli yörüngelerde hareket eden gezegenlerin, uyduların, kuyruklu yıldızların bulunduğu gök cisimleri topluluğudur.
Güneş sisteminde sekiz gezegen vardır. Gezegenlerin Güneş’e olan uzaklıkları astronomi birimi (AB) ile ifade edilir.Bir AB Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığa eşittir. 149 milyon km.
8 gezegen : Merkür – Venüs – Dünya - Mars – Jüpiter – Satürn – Uranüs –Neptün
Güneş’e en yakın gezegen Merkür’dür
Güneş’e en uzak gezegen Neptün’dür.
En küçük gezegen Merkür’dür.
Satürn gezegenin halkaları ve 17 uydusu vardır.
Jüpiter gezegenlerin en büyüğüdür. (16 uydusu)
Plüton 24 Ağustos 2006 tarihine kadar gezegenlerin en küçüğü olarak kabul edilmekteydi. Şimdi ise Cüce gezegenler sınıfına alınmıştır.
Venüs Dünya’nın ikizi olarak da adlandırılır.
Güneş sistemindeki gezegenlerin bazılarının etrafında dönen gök cisimleri vardır. Bunlara uydu denir. Dünya’nın uydusu aydır.
Dünya’nın ve Ay’ın birbirleri üzerinde kütle çekim etkileri vardır. Dolayısıyla Ay’ın Dünya etrafındaki dönüşü sırasında Dünya’nın Ay’a bakan yüzündeki çekim etkisi o sırada arkada kalan yüzüne göre daha fazladır.
Çekim etkisi ile okyanuslar ve denizler Ay’a doğru bir miktar yükselir. Sonuçta günde iki kez oluşan gelgit hareketleri meydana gelir.
GÖK ADA ( GALAKSİ ):
Çok sayıda Yıldız , yıldız sistemleri , gaz ve toz bulutundan oluşan dev topluluklara denir.
Gök adalar sarmal, eliptik ya da düzensiz şekillerde olabilir. Gök adaların hareketi yavaştır.
Dünya’nın içinde bulunduğu gök ada, Samanyolu gök adası- Galaksisi olarak bilinmektedir. ( Dünyamız Saman yolu galaksisi Oryon kolu- avcı kolu üzerinde yer alır) Samanyolu gök adası sarmal şekildedir ve kendi etrafındaki bir turunu 230 milyon yılda tamamlar. Samanyolu gök adasını Kuzey Yarım Küre’den gözlemlemek için en uygun aylar temmuz, ağustos ve eylüldür.
Sarmal şekilde olan diğer bir gök ada da Andromeda gök adasıdır. Andromeda gök adası Dünya’dan bakıldığında teleskop kullanılmadan gözlenebilen gök adalardandır.
Bir başka gök ada ise Sombrero gök adasıdır. Sombrero gök adasının şapkaya benzeyen bir görünümü vardır.
• Ay, Dünya, Güneş, diğer yıldızlar ve bulutsular gök ada adı verilen dev sistemlerin birer üyesidir. • Dünyamızın içinde bulunduğu gök ada, Samanyolu galaksisi olarak bilinmektedir. • Gök adaların da içinde yer aldığı gök cisimlerinin tümü, aralarındaki boşluklarla birlikte evreni oluşturur.
Dünya’mız uzayda Samanyolu galaksisi içersin de yer alan Güneş sisteminde Güneş’e en yakın üçüncü gezegendir.
UZAY ARAŞTIRMALARI
• Holandalı gözlükçü Hans Lippershey, 1608 yılında ilk teleskopu icat etti. Astronomide kullanılabilecek ilk teleskop ise 1609 yılınd,Galileo adlı bir İtalyan tarafından yapıldı. • Galileo gibi teleskoplar yardımıyla gök cisimlerinin hareketlerini ve yapısını inceleyen bilim insanları gökbilimci olarak adlandırılır. • 1969’da Neil Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Collins adlı üç astronot Ay’a ulaşmayı başardılar. • Zamanla gelişen teknoloji sayesinde Mars’a ve Venüs’e uzay sondaları gibi uzay araçları gönderildi. • Mars’ın ve Dünya’nın çevresine uydular yerleştirildi. • Uzay yolculuğu sırasında astronotların yaşamlarını sürdürebilmesi için özel giysiler üretildi.
ASTEROİTLER :
Güneş etrafında dönerken kendi ekseni etrafında da dönebilen gezegenlere benzeyen gök cisimlerine asteroit denir.
Asteroitler, Güneş sistemi’nde, çoğunlukla Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında bulunur. (bazıları örneğin Apollo asteroitleri Dünya’nın yörüngesiyle kesişen yörüngelerde ilerler).
• (Asteroitler, birkaç yüz metreden birkaç yüz kilometre genişliğe kadar olabilen gök cisimleridir. Bunların, Güneş Sisteminin oluşumundan arda kalmış döküntüler olduğu düşünülmektedir. Büyük bölümü, Mars ve Jüpiter arasında yer alır).
• (Turlarını 3–6 dünya yılı içinde çeşitli sürelerde tamamlarlar).
• Asteroitler hareketleri sırasında yaklaştıkları gezegenlerin çekim etkisiyle yörüngelerinden çıkabilir. Bunun sonucunda o gezegenin çevresinde yeni bir yörüngeye oturarak onun uydusu haline gelebilir veya gezegen yüzeyine düşerek büyük bir enerji patlamasına ve meteor krateri oluşumuna yol açabilir).
GEZEGENLER :
Güneşin etrafında elips şeklindeki yörüngelerde (saatin dönme yönüne ters yönde) dolanan gökcisimlerine gezegen denir. Güneş Sistemi’nde bulunan gezegenler, Güneş’e olan uzaklıklarına göre sırayla Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün olmak üzere 8 tanedir.
Gezegenlerin özellikleri, yıldızların özelliklerinden farklıdır.
a) Gezegenler ve Yıldızlar Arasındaki Farklar :
1- Yıldızlar ısı ve ışık kaynağı oldukları halde, gezegenler yıldızlardan aldıkları ışığı yansıtır.
2- Yıldızların konumları birbirine göre değişmezken, gezegenlerin konumları birbirine göre değişir. (Gezegenlerin Güneş çevresindeki hareketlerinden dolayı gökyüzünde bulundukları konumları zamanla değişir).
3- Gezegenler yıldızlardan daha soğuk ve daha küçüktür.
4- Yıldızlar nokta şeklinde görünür, gezegenler yüzeysel şekilde görünür. (Yıldızlar çok uzak oldukları için gece gökyüzünde yanıp sönen saçılmış yapıdaki ışıklarıyla küçük nokta kaynaklar halinde görünürler. Gezegenlerin ışıkları, yanıp sönmeden sürekli kesintisiz olarak görünür).
5- Yıldızların sıcaklığı çok yüksektir, gezegenler ise soğuyup katılaşmıştır.
Uydu :
Kütlesi daha büyük bir gök cisminin, özellikle bir gezegenin çevresinde dönen gök cismine uydu denir. Ay, Dünya’nın tek doğal uydusudur ve Güneş Sistemi içinde beşinci büyük doğal uydudur. Ay, insanların üzerine iniş yaparak yürüdükleri tek gökcismidir.
NOT :
1- Dünya ile Ay arasında ortalama merkezden merkeze uzaklık 384.403 km, yani
Dünya’nın çapının yaklaşık otuz katı kadardır.
2- Ay’ın çapı 3.474 km’dir, bu da Dünya çapının dörtte birinden biraz fazladır. Dolayısıyla Ay’ın hacmi Dünya’nın hacminin % 2’si kadardır.
3- Ay’ın kütlesi Dünya kütlesinden 81,3 kat daha düşüktür.
4- Ay yüzeyinde kütle çekim etkisi yerçekiminin yaklaşık %17’sidir.
5- Ay, Dünya’nın yörüngesinde bir turunu 27,3 günde tamamlar.
6- Dünya, Ay ve Güneş geometrisinde görülen periyodik değişimler sonucunda her 29,5 günde tekrar eden Ay’ın evreleri oluşur.
7- Yerçekiminden kurtulup uzaya çıkan ve Ay’ın yakınından geçen ilk yapay nesne Sovyetler Birliği’nin Luna 1 uydusudur. Ay yüzeyine çarpan ilk insan yapısı nesne Luna 2 uydusudur. Normalde görünmeyen Ay’ın öteki yüzünün ilk fotoğraflarını ise Luna 3 uydusu çekmiştir. Bu üç uydu da 1959 yılında uzaya fırlatılmıştır.
8- Ay yüzeyine ilk yumuşak iniş yapabilen uzay aracı Luna 9 ve Ay yörüngesine giren ilk insansız uzay aracı da Luna 10’dur. Bu iki uydu da 1966′da uzaya fırlatılmıştır.
9- ABD’nin Apollo Programı 1969 ve 1972 yılları arasında 6 başarılı inişle, günümüze kadar insanlı görevleri başaran tek uzay programıdır. Ay’ın doğrudan insanlar tarafından incelenmesine Apollo programının bitişiyle son verilmiştir.
Işık Yılı :
Uzayda uzaklıklar çok büyük olduğu için iki gök cismi arasındaki uzaklığın metre veya kilometre birimleri ile ifade edilmesi zor olur ve uzunluk birimi olarak ışık yılı birimi kullanılır. Bir ışık yılı, ışığın boşlukta bir yılda aldığı yol kadardır.
1 Işık Yılı = 9,4608. 1012 km ≈ 1.1013 km. Işık yılı, zaman birimi değil, uzaklık ölçüsü birimidir.
NOT :
1- Güneş’e en yakın yıldız olan Proxima’nın uzaklığı, 4,2 ışık yılı uzaklıktadır.
Bu uzaklık; 4,2 Işık Yılı = 4,2 . 9,46 x 1012 km = 39,732 x 1012 km’dir.
2- Güneş, Dünya’ya çok uzak olduğu için Dünya’dan daha küçük görünür.
3- Dünya ile Güneş arasındaki uzaklık 149,6 milyon km dir.
|
FEN BİLİMLRİ.COM
5 Mart 2014 Çarşamba
7.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ 6.ÜNİTE İNSAN VE ÇEVRE
• Birbiriyle çiftleşebilen ve üreme yeteneğine sahip, ortak atadan gelen benzer özellikteki organizmalara tür denir. Geyik, köpek, kedi vb.
• Belli bir bölgede yaşayan, aynı türden bireylerin oluşturduğu topluluğa populasyon denir.
• Bir canlının yaşam alanı ya da arandığı zaman bulunduğu yer habitat olarak adlandırılır.
• Belli bir habitattaki hayvan ve bitki topluluğu ile bu topluluğun içinde yaşadığı çevreden oluşan, aralarında madde alışverişi olan ve büyük ölçüde kendi kendine yeten sistem, ekosistem olarak ifade edilir.
• Atom – Molekül – Hücre – Doku – Organ – Sistem – Organizma(Tür) – Populasyon – Ekosistem – Yaşadığımız Gezegen
• Bir ekosistemde yaşayan insanlar, hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroorganizmalar o ekosistemin canlı faktörlerinioluşturur.
• Belli bir bölgede yaşayan, aynı türden bireylerin oluşturduğu topluluğa populasyon denir.
• Bir canlının yaşam alanı ya da arandığı zaman bulunduğu yer habitat olarak adlandırılır.
• Belli bir habitattaki hayvan ve bitki topluluğu ile bu topluluğun içinde yaşadığı çevreden oluşan, aralarında madde alışverişi olan ve büyük ölçüde kendi kendine yeten sistem, ekosistem olarak ifade edilir.
• Atom – Molekül – Hücre – Doku – Organ – Sistem – Organizma(Tür) – Populasyon – Ekosistem – Yaşadığımız Gezegen
• Bir ekosistemde yaşayan insanlar, hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroorganizmalar o ekosistemin canlı faktörlerinioluşturur.
Cansız faktörler ise hava, su, toprak, rüzgar ve güneş ışığıdır. Bir bölgedeki yağış, nem, rüzgar ve sıcaklık oradaki bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğini belirler. Çöl ekosistemi , Deniz Ekosistemi , Orman Ekosistemi
• Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için beslenmek zorundadır. Bitkiler kendi besinlerini kendileri üretir.
• Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için beslenmek zorundadır. Bitkiler kendi besinlerini kendileri üretir.
Hayvanlar üçe ayrılır.
1-) Otla beslenenler
1-) Otla beslenenler
2-) Etle beslenenler
3-) Hem etle hem otla beslenenler
Bir canlının bir canlıyı yediği diğer bir canlı tarafından yenildiği zincire besin zinciri denir. Ör:Bitki – Çekirge – Kurbağa – Yılan – Baykuş
Her ekosistem farklı sayıda besin zinciri içerir ve bunlar bir araya gelerek besin ağını oluşturur.
Her ekosistem farklı sayıda besin zinciri içerir ve bunlar bir araya gelerek besin ağını oluşturur.
Bir bölgedeki bitki ve hayvan türlerinin ve çeşitlerinin sayıca zenginliği biyolojik çeşitlilik anlamına gelir.
Nesli Tükenmiş: Dinazor , Mamut
Nesli Tükenmiş: Dinazor , Mamut
Nesli Tükenmek Üzere Olan türler; Akdeniz foku, Deniz kaplumbağası , Kelaynak, Alageyik,
HAVA KİRLİLİĞİ: Hava kirliliği sonucunda asit yağmurları, sera etkisi, küresel ısınma ve ozon tabakasının delinmesi gibi sonuçlar doğar.
Havadaki azot ve kükürt gazları su buharı ile birleşerek asit oluşmasına neden olur. Sonucunda asit yağmurları oluşur.
Atmosferde sera etkisi olan gazlar (karbondioksit) arttığında soğurulan ışın da artar. Bu olay atmosferin ve Dünya’nın daha çok ısınmasına sebep olarak küresel ısınmayı doğurur. Küresel ısınma kimi yerlerde çölleşmeye neden olurken kimi yerlerin ise sular altında kalmasına sebep olan bir felakettir. Ozon tabakasının delinmesi bitki ve hayvanlarda olumsuz durumlar yaratarak biyolojik çeşitliliği olumsuz yönde etkiler.
Havadaki azot ve kükürt gazları su buharı ile birleşerek asit oluşmasına neden olur. Sonucunda asit yağmurları oluşur.
Atmosferde sera etkisi olan gazlar (karbondioksit) arttığında soğurulan ışın da artar. Bu olay atmosferin ve Dünya’nın daha çok ısınmasına sebep olarak küresel ısınmayı doğurur. Küresel ısınma kimi yerlerde çölleşmeye neden olurken kimi yerlerin ise sular altında kalmasına sebep olan bir felakettir. Ozon tabakasının delinmesi bitki ve hayvanlarda olumsuz durumlar yaratarak biyolojik çeşitliliği olumsuz yönde etkiler.
Ülkemizde Marmara Denizi, İzmit ve İzmir Körfezleri, Sakarya ve Gediz nehirleri ve Akşehir Gölü su kirliliğinin görüldüğü yerlerdir.
Yerleşim alanlarından çıkan atıklar, eksoz gazları, endüstri atıkları, tarımsal ilaçlar ve kimyasal gübreler toprak kirliliğineneden olmaktadır.
• Ormanlar;
- Erozyonu önler.
- Besin maddesi sağlar.
- Kereste hammaddesidir.
- İlaç hammaddesi olarak kullanılır.
- Oksijen kaynağımızdır.
• Ancak yapılan araştırmalar Türkiye’de 1937 yılından bu yana 1, 5 milyon hektarlık alan yok olmuştur.
• Erozyon: Verimli toprağın su ve rüzgar ile aşınarak yok olmasıdır.
Eğimli arazideki kar kütlesinin önündeki taş, toprak ve ağacı alarak götürmesidir. Aşınma ve taşınma yoluyla toprağın verimsizleşmesine neden olur. Nükleer silahlar ve nükleer kazalar sonunda ortaya çıkan nükleer atıklar kirliliğe sebep olmaktadır. 1986 yılında yaşanan Çernobil Nükleer Enerji Santrali Kazası’ndan ülkemizde en çok Karadeniz Bölgesi etkilenmiştir.
Yerleşim alanlarından çıkan atıklar, eksoz gazları, endüstri atıkları, tarımsal ilaçlar ve kimyasal gübreler toprak kirliliğineneden olmaktadır.
• Ormanlar;
- Erozyonu önler.
- Besin maddesi sağlar.
- Kereste hammaddesidir.
- İlaç hammaddesi olarak kullanılır.
- Oksijen kaynağımızdır.
• Ancak yapılan araştırmalar Türkiye’de 1937 yılından bu yana 1, 5 milyon hektarlık alan yok olmuştur.
• Erozyon: Verimli toprağın su ve rüzgar ile aşınarak yok olmasıdır.
Eğimli arazideki kar kütlesinin önündeki taş, toprak ve ağacı alarak götürmesidir. Aşınma ve taşınma yoluyla toprağın verimsizleşmesine neden olur. Nükleer silahlar ve nükleer kazalar sonunda ortaya çıkan nükleer atıklar kirliliğe sebep olmaktadır. 1986 yılında yaşanan Çernobil Nükleer Enerji Santrali Kazası’ndan ülkemizde en çok Karadeniz Bölgesi etkilenmiştir.
7. ÜNİTE : GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ
Uzay, yıldızlar, gezegenler ve göktaşlarıyla doludur. Bunların herbiri gök cismi olarak adlandırılır.
Yıldızlar, Yüksek sıcaklıktaki gaz yığınlarının bir araya gelip sıkışmasıyla oluşan , çevrelerine ısı ve ışık yayan parlak gök cisimlerine yıldız denir. Yıldızlar canlı değildir, ama bir canlı gibi doğar, yaşar ve ölür. Ömrü sona eren yıldızlar şiddetli patlamalarla parçalanırlar. Sıcak yıldızlar mavi ve beyaz, orta sıcaklıktaki yıldızlar sarı, soğuk yıldızlar ise kırmızıdır. Yıldızlar sanılanın aksine köşeli olmayıp Güneş gibi küresel biçidedir.
Meteorlar Dünya atmosferine girdiklerinde sürtünmenin etkisiyle ısınır ve ince bir ışık çizgisi belirir. Bu doğa olayı halk arasında yıldız kayması olarak bilinir. Buna atmosfere hızla girip yanan meteor da sebep olabilir.
Bazı meteorların tamamı yanmadığından yeryüzüne düşen parçaları olur. Atmosfere girerek yeryüzüne ulaşan meteorlara göktaşı adı verilir. Meteorlar düştükleri yerlerde çukurlar oluşturur. Buna meteor çukuru denir. Bu çukur Dünya yüzeyi üzerinde ise buna göktaşı çukuru denir.
• Bir diğer gök cimi de gezegenlerdir. Yıldızlar kendileri ısı ve ışık yayarken gezegenler yıldızlardan aldığı ışığı yansıtır. Gezegenler yıldızlardan daha soğuk ve daha küçüktür.
Meteorlar Dünya atmosferine girdiklerinde sürtünmenin etkisiyle ısınır ve ince bir ışık çizgisi belirir. Bu doğa olayı halk arasında yıldız kayması olarak bilinir. Buna atmosfere hızla girip yanan meteor da sebep olabilir.
Bazı meteorların tamamı yanmadığından yeryüzüne düşen parçaları olur. Atmosfere girerek yeryüzüne ulaşan meteorlara göktaşı adı verilir. Meteorlar düştükleri yerlerde çukurlar oluşturur. Buna meteor çukuru denir. Bu çukur Dünya yüzeyi üzerinde ise buna göktaşı çukuru denir.
• Bir diğer gök cimi de gezegenlerdir. Yıldızlar kendileri ısı ve ışık yayarken gezegenler yıldızlardan aldığı ışığı yansıtır. Gezegenler yıldızlardan daha soğuk ve daha küçüktür.
149, 6 milyon km.
1 AB
İki gök cismi arasındaki uzaklığı ifade ederken ışık yılı birimi kullanılır. Bir ışık yılı, ışığın boşlukta bir yılda aldığı uzaklıktır.
Güneş sistemi; Güneş’in ve onun etrafında belirli yörüngelerde hareket eden gezegenlerin, uyduların, kuyruklu yıldızların bulunduğu gök cisimleri topluluğudur. Güneş sisteminde sekiz gezegen vardır. Gezegenlerin Güneş’e olan uzaklıkları astronomi birimi (AB) ile ifade edilir.Bir AB Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığa eşittir. 149 milyon km.
Güneş sistemi; Güneş’in ve onun etrafında belirli yörüngelerde hareket eden gezegenlerin, uyduların, kuyruklu yıldızların bulunduğu gök cisimleri topluluğudur. Güneş sisteminde sekiz gezegen vardır. Gezegenlerin Güneş’e olan uzaklıkları astronomi birimi (AB) ile ifade edilir.Bir AB Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığa eşittir. 149 milyon km.
8 gezegen : Merkür – Venüs – Dünya
- Mars – Jüpiter – Satürn – Uranüs –Neptün
• Güneş’e en yakın gezegen Merkür’dür.
• Güneş’e en uzak gezegen Neptün’dür.
• Güneş’e en uzak gezegen Neptün’dür.
* En küçük gezegen Merkür’dür.
* Satürn gezegenin halkaları ve 17 uydusu vardır.
• Jüpiter gezegenlerin en büyüğüdür. (16 uydusu)
• Plüton 24 Ağustos 2006 tarihine kadar gezegenlerin en küçüğü olarak kabul edilmekteydi. Şimdi ise Cüce gezegenler sınıfına alınmıştır.
• Jüpiter gezegenlerin en büyüğüdür. (16 uydusu)
• Plüton 24 Ağustos 2006 tarihine kadar gezegenlerin en küçüğü olarak kabul edilmekteydi. Şimdi ise Cüce gezegenler sınıfına alınmıştır.
• Venüs Dünya’nın ikizi olarak da adlandırılır. Büyüklüğü Dünya’nınkine çok yakındır. Halk arasında Çoban Yıldızı olarak adlandırılır.
• Güneş sistemindeki gezegenlerin bazılarının etrafında dönen gök cisimleri vardır. Bunlara uydu denir. Dünya’nın uydusu aydır.
• Dünya’nın ve Ay’ın birbirleri üzerinde kütle çekim etkileri vardır. Dolayısıyla Ay’ın Dünya etrafındaki dönüşü sırasında Dünya’nın Ay’a bakan yüzündeki çekim etkisi o sırada arkada kalan yüzüne göre daha fazladır.
• Çekim etkisi ile okyanuslar ve denizler Ay’a doğru bir miktar yükselir. Sonuçta günde iki kez oluşan gelgit hareketlerimeydana gelir.
• Dünya’nın ve Ay’ın birbirleri üzerinde kütle çekim etkileri vardır. Dolayısıyla Ay’ın Dünya etrafındaki dönüşü sırasında Dünya’nın Ay’a bakan yüzündeki çekim etkisi o sırada arkada kalan yüzüne göre daha fazladır.
• Çekim etkisi ile okyanuslar ve denizler Ay’a doğru bir miktar yükselir. Sonuçta günde iki kez oluşan gelgit hareketlerimeydana gelir.
Gök Ada ( Galaksi ): Çok sayıda Yıldız , yıldız sistemleri , gaz ve toz bulutundan oluşan dev topluluklara denir.
• Ay, Dünya, Güneş, diğer yıldızlar ve bulutsular gök ada adı verilen dev sistemlerin birer üyesidir.
• Dünyamızın içinde bulunduğu gök ada, Samanyolu galaksisi olarak bilinmektedir.
• Gök adaların da içinde yer aldığı gök cisimlerinin tümü, aralarındaki boşluklarla birlikte evreni oluşturur.
• Dünya dışındaki evren parçası uzay olarak adlandırılır.
• Dünya’mız uzayda Samanyolu galaksisi içersinde yer alan Güneş sisteminde Güneş’e en yakın üçüncü gezegendir.
UZAY ARAŞTIRMALARI• Holandalı gözlükçü Hans Lippershey, 1608 yılında ilk teleskopu icat etti. Astronomide kullanılabilecek ilk teleskop ise 1609 yılınd,Galileo adlı bir İtalyan tarafından yapıldı.
• Galileo gibi teleskoplar yardımıyla gök cisimlerinin hareketlerini ve yapısını inceleyen bilim insanları gökbilimci olarak adlandırılır.
• 1969’da Neil Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Collins adlı üç astronot Ay’a ulaşmayı başardılar.
• Zamanla gelişen teknoloji sayesinde Mars’a ve Venüs’e uzay sondaları gibi uzay araçları gönderildi.
• Mars’ın ve Dünya’nın çevresine uydular yerleştirildi.
• Uzay yolculuğu sırasında astronotların yaşamlarını sürdürebilmesi için özel giysiler üretildi.
• Ay, Dünya, Güneş, diğer yıldızlar ve bulutsular gök ada adı verilen dev sistemlerin birer üyesidir.
• Dünyamızın içinde bulunduğu gök ada, Samanyolu galaksisi olarak bilinmektedir.
• Gök adaların da içinde yer aldığı gök cisimlerinin tümü, aralarındaki boşluklarla birlikte evreni oluşturur.
• Dünya dışındaki evren parçası uzay olarak adlandırılır.
• Dünya’mız uzayda Samanyolu galaksisi içersinde yer alan Güneş sisteminde Güneş’e en yakın üçüncü gezegendir.
UZAY ARAŞTIRMALARI• Holandalı gözlükçü Hans Lippershey, 1608 yılında ilk teleskopu icat etti. Astronomide kullanılabilecek ilk teleskop ise 1609 yılınd,Galileo adlı bir İtalyan tarafından yapıldı.
• Galileo gibi teleskoplar yardımıyla gök cisimlerinin hareketlerini ve yapısını inceleyen bilim insanları gökbilimci olarak adlandırılır.
• 1969’da Neil Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Collins adlı üç astronot Ay’a ulaşmayı başardılar.
• Zamanla gelişen teknoloji sayesinde Mars’a ve Venüs’e uzay sondaları gibi uzay araçları gönderildi.
• Mars’ın ve Dünya’nın çevresine uydular yerleştirildi.
• Uzay yolculuğu sırasında astronotların yaşamlarını sürdürebilmesi için özel giysiler üretildi.
Eski çağlarda yaşayan insanlar, doğada bulunan bütün
maddelerin;
Dört elementten meydana geldiğine,
Bu dört elementin, hava, su, toprak ve ateş
olduğuna,
Doğadaki tüm maddelerin bu dört elementin
farklı şekillerde bir araya gelmesiyle
oluştuklarına inanıyorlardı.
Dört elementi farklı biçimlerde çizdikleri
üçgenlerle gösterirlerdi.
Bu düşünceler orta çağın sonlarına kadar devam etti.
Daha sonraları bu düşünceler değişti. Elementin aynı
tip atomlardan meydana gelen saf maddeler olduğunu
6. Sınıftan hatırlıyoruz.
Bir elementin bütün atomları aynıdır.
Elementler atomik ya da moleküler yapıda olabilirler.
maddelerin;
Dört elementten meydana geldiğine,
Bu dört elementin, hava, su, toprak ve ateş
olduğuna,
Doğadaki tüm maddelerin bu dört elementin
farklı şekillerde bir araya gelmesiyle
oluştuklarına inanıyorlardı.
Dört elementi farklı biçimlerde çizdikleri
üçgenlerle gösterirlerdi.
Bu düşünceler orta çağın sonlarına kadar devam etti.
Daha sonraları bu düşünceler değişti. Elementin aynı
tip atomlardan meydana gelen saf maddeler olduğunu
6. Sınıftan hatırlıyoruz.
Bir elementin bütün atomları aynıdır.
Elementler atomik ya da moleküler yapıda olabilirler.
Bir elementin bütün atomları birbirinin aynıdır.
Farklı elementlerin atomları ise birbirinden farklıdır.
Elementler ve Kullanım Alanları
Bilim insanları elementleri belirli özelliklerine göre
sınıflandırdığı tabloya periyodik tablo adı verilir. Bu
periyodik tablonun ilk 20 elementin kullanım alanlarını
sırası ile inceleyelim.
1-Hidrojen: Moleküler yapılı bir gazdır. Güneşte, kâinatta
ve insan vücudunda en fazla bulunan elementtir. En hafif
gaz olarak kabul edilir ve patlayıcı özelliğe sahiptir. En
temiz enerji kaynaklarından biridir.
2-Helyum: Atomik yapılı bir gazdır. Balon ve zeplin gibi
hava taşıtlarında kullanılır. Hidrojen gibi yanıcı değildir.
3-Lityum: Atomik yapılı katı bir elementtir. İlaç ve pil
yapımında kullanılır.
4-Berilyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Uzay
araçlarında ve bilgisayar parçalarında kullanılır.
5-Bor: Atomik yapılı katı bir elementtir. Isıya dayanıklı
camlarda ve uzay çalışmalarında kullanılır.
6-Karbon: Katı halde atomik yapıda bulunan bir
elementtir. Bütün canlıların yapısında bulunur. Petrol ve
kömürde bolca bulunur. Kurşun kalemlerin içi karbondur.
7-Azot: Moleküler yapıda bulunan bir elementtir. Havada
en çok bulunan gazdır. Gübre gibi bir çok kimyasal
madde üretiminde kullanılır. Sıvı azot ise soğutma
sistemlerinde kullanılır.
8-Oksijen: Moleküler yapıda bulunan bir gazdır. İnsan
vücudunda ikinci en fazla bulunan elementtir. Solunumda
yer alan ve canlılar için önemli bir elementtir.
9-Flor: Moleküler yapıda bulunan bir gaz elementidir.
Ozon tabakasına oldukça zarar veren bir elementtir.
10-Neon: Atomik yapılı bir gazdır. Renkli aydınlatma
gereken özel lambalarda kullanılır.
11-Sodyum: Atomik yapılı bir elementtir. Tuzun
yapısında bulunur. Eczacılıkta, tarımda, fotoğrafçılıkta,
pil yapımında kullanılır.
12-Magnezyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Hafif
olduğu için uçakların yapımında kullanılır.
13-Alüminyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. İçecek
kutularında, elektrikli aletlerde, araba üretimi, uçakların
yapımı gibi birçok alanda kullanılır.
14-Silisyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Kumun
yapısında bulunur. Cam üretiminde ve elektronik aletlerin
yapımında kullanılır.
15-Fosfor: Molekül yapılı katı bir elementtir. Havai fişek
ve gübre üretiminde, suların yumuşatılmasında kullanılır.
16-Kükürt: Molekül yapılı katı bir elementtir. Meyvelerin
ağartılmasında, kimyasal maddelerin üretiminde, kibrit
yapımında kullanılır.
17-Klor: Molekül yapıda bulunan bir gazdır. İçme ve
havuz sularının dezenfeksiyonunda, kimyasal madde
üretiminde kullanılır. Zehirli bir gazdır.
18-Argon: Atomik yapıda bulunan bir gazdır.
Ampullerde kullanılır.
19-Potasyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Gübre,
barut ve temizlik maddelerinin üretiminde kullanılır.
20-Kalsiyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Çimento,
alçı, kireç ve mermerin yapısında ve kemiklerde bulunur.
Yaygın Kullanılan Bazı Elementler
Periyodik tablonun ilk 20 elementinden başka sıkça
kullanılan bazı elementlerin özelliklerine bakalım.
Demir: Tabiatta en çok yaygın olarak bulunan elementtir.
Dayanıklı ve sert olmasından dolayı inşaatlarda yapı
malzemesi olarak kullanılır.
Bakır: Mutfak eşyalarının ve süs eşyalarının yapımında
kullanılır. Elektrik akımını ileten en ucuz element
olduğundan elektrik tesisatlarında kullanılır.
Altın: Doğada az bulunan değerli bir elementtir. Süs
eşyalarının ve mücevherlerin yapımında kullanılır.
Gümüş: Tabiatta az bulunan değerli bir elementtir. Daha
çok süs eşya yapımında kullanılır.
Kalay: Çekiçle dövülebilen, kolayca tel ve levha haline
gelebilen bir metaldir. Paslanmaya karşı dirençli
olduğundan diğer metallerin kaplanmasında kullanılır.
Kurşun: Yumuşak, ağır, dövülebilen ve zehirli bir
elementtir. İnşaat sektöründe, pil yapımında, mermi
yapımında, lehim ve diğer alaşımlarda kullanılır.
Çinko: Demir, Bakır ve Alüminyumdan sonra en çok
kullanılan elementtir. Otomotiv endüstrisinde, döküm
kalıplarında, pil gövdelerinin yapımında kullanılır.
İyot: Çoğu canlının az miktarda iyoda gereksinimi vardır.
İlaç yapımında, antiseptiklerde, gıda katkılarında,
boyalarda ve fotoğrafçılıkta kullanılır.
Cıva: Oda koşullarında sıvı halde bulunan bir elementtir.
Oldukça tehlikeli bir maddedir. Termometrelerde ve pil
yapımında kullanılır.
Krom: Sanayide birçok alanda kullanılan bir elementtir.
Özellikle kaplamacılıkta yaygın olarak kullanılır.
Nikel: Çatal, bıçak takımları, çekiç, pense gibi birçok ev
ve hastane aletlerinin yapımında, uçak ve gemi
sanayinde, motorlu araç ve parçalarının yapımında
kullanılır.
Yeryüzünde Bulunan Elementlerin Oranları
Oksijen % 46,6
Silisyum % 27,7
Alüminyum %8,1
Demir %5
Kalsiyum %3,6
Sodyum %2,8
Potasyum %2,612-Magnezyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Hafif
olduğu için uçakların yapımında kullanılır.
13-Alüminyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. İçecek
kutularında, elektrikli aletlerde, araba üretimi, uçakların
yapımı gibi birçok alanda kullanılır.
14-Silisyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Kumun
yapısında bulunur. Cam üretiminde ve elektronik aletlerin
yapımında kullanılır.
15-Fosfor: Molekül yapılı katı bir elementtir. Havai fişek
ve gübre üretiminde, suların yumuşatılmasında kullanılır.
16-Kükürt: Molekül yapılı katı bir elementtir. Meyvelerin
ağartılmasında, kimyasal maddelerin üretiminde, kibrit
yapımında kullanılır.
17-Klor: Molekül yapıda bulunan bir gazdır. İçme ve
havuz sularının dezenfeksiyonunda, kimyasal madde
üretiminde kullanılır. Zehirli bir gazdır.
18-Argon: Atomik yapıda bulunan bir gazdır.
Ampullerde kullanılır.
19-Potasyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Gübre,
barut ve temizlik maddelerinin üretiminde kullanılır.
20-Kalsiyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Çimento,
alçı, kireç ve mermerin yapısında ve kemiklerde bulunur.
Yaygın Kullanılan Bazı Elementler
Periyodik tablonun ilk 20 elementinden başka sıkça
kullanılan bazı elementlerin özelliklerine bakalım.
Demir: Tabiatta en çok yaygın olarak bulunan elementtir.
Dayanıklı ve sert olmasından dolayı inşaatlarda yapı
malzemesi olarak kullanılır.
Bakır: Mutfak eşyalarının ve süs eşyalarının yapımında
kullanılır. Elektrik akımını ileten en ucuz element
olduğundan elektrik tesisatlarında kullanılır.
Altın: Doğada az bulunan değerli bir elementtir. Süs
eşyalarının ve mücevherlerin yapımında kullanılır.
Gümüş: Tabiatta az bulunan değerli bir elementtir. Daha
çok süs eşya yapımında kullanılır.
Kalay: Çekiçle dövülebilen, kolayca tel ve levha haline
gelebilen bir metaldir. Paslanmaya karşı dirençli
olduğundan diğer metallerin kaplanmasında kullanılır.
Kurşun: Yumuşak, ağır, dövülebilen ve zehirli bir
elementtir. İnşaat sektöründe, pil yapımında, mermi
yapımında, lehim ve diğer alaşımlarda kullanılır.
Çinko: Demir, Bakır ve Alüminyumdan sonra en çok
kullanılan elementtir. Otomotiv endüstrisinde, döküm
kalıplarında, pil gövdelerinin yapımında kullanılır.
İyot: Çoğu canlının az miktarda iyoda gereksinimi vardır.
İlaç yapımında, antiseptiklerde, gıda katkılarında,
boyalarda ve fotoğrafçılıkta kullanılır.
Cıva: Oda koşullarında sıvı halde bulunan bir elementtir.
Oldukça tehlikeli bir maddedir. Termometrelerde ve pil
yapımında kullanılır.
Krom: Sanayide birçok alanda kullanılan bir elementtir.
Özellikle kaplamacılıkta yaygın olarak kullanılır.
Nikel: Çatal, bıçak takımları, çekiç, pense gibi birçok ev
ve hastane aletlerinin yapımında, uçak ve gemi
sanayinde, motorlu araç ve parçalarının yapımında
kullanılır.
Yeryüzünde Bulunan Elementlerin Oranları
Oksijen % 46,6
Silisyum % 27,7
Alüminyum %8,1
Demir %5
Kalsiyum %3,6
Sodyum %2,8
Potasyum %2,612-Magnezyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Hafif
olduğu için uçakların yapımında kullanılır.
13-Alüminyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. İçecek
kutularında, elektrikli aletlerde, araba üretimi, uçakların
yapımı gibi birçok alanda kullanılır.
14-Silisyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Kumun
yapısında bulunur. Cam üretiminde ve elektronik aletlerin
yapımında kullanılır.
15-Fosfor: Molekül yapılı katı bir elementtir. Havai fişek
ve gübre üretiminde, suların yumuşatılmasında kullanılır.
16-Kükürt: Molekül yapılı katı bir elementtir. Meyvelerin
ağartılmasında, kimyasal maddelerin üretiminde, kibrit
yapımında kullanılır.
17-Klor: Molekül yapıda bulunan bir gazdır. İçme ve
havuz sularının dezenfeksiyonunda, kimyasal madde
üretiminde kullanılır. Zehirli bir gazdır.
18-Argon: Atomik yapıda bulunan bir gazdır.
Ampullerde kullanılır.
19-Potasyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Gübre,
barut ve temizlik maddelerinin üretiminde kullanılır.
20-Kalsiyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Çimento,
alçı, kireç ve mermerin yapısında ve kemiklerde bulunur.
Yaygın Kullanılan Bazı Elementler
Periyodik tablonun ilk 20 elementinden başka sıkça
kullanılan bazı elementlerin özelliklerine bakalım.
Demir: Tabiatta en çok yaygın olarak bulunan elementtir.
Dayanıklı ve sert olmasından dolayı inşaatlarda yapı
malzemesi olarak kullanılır.
Bakır: Mutfak eşyalarının ve süs eşyalarının yapımında
kullanılır. Elektrik akımını ileten en ucuz element
olduğundan elektrik tesisatlarında kullanılır.
Altın: Doğada az bulunan değerli bir elementtir. Süs
eşyalarının ve mücevherlerin yapımında kullanılır.
Gümüş: Tabiatta az bulunan değerli bir elementtir. Daha
çok süs eşya yapımında kullanılır.
Kalay: Çekiçle dövülebilen, kolayca tel ve levha haline
gelebilen bir metaldir. Paslanmaya karşı dirençli
olduğundan diğer metallerin kaplanmasında kullanılır.
Kurşun: Yumuşak, ağır, dövülebilen ve zehirli bir
elementtir. İnşaat sektöründe, pil yapımında, mermi
yapımında, lehim ve diğer alaşımlarda kullanılır.
Çinko: Demir, Bakır ve Alüminyumdan sonra en çok
kullanılan elementtir. Otomotiv endüstrisinde, döküm
kalıplarında, pil gövdelerinin yapımında kullanılır.
İyot: Çoğu canlının az miktarda iyoda gereksinimi vardır.
İlaç yapımında, antiseptiklerde, gıda katkılarında,
boyalarda ve fotoğrafçılıkta kullanılır.
Cıva: Oda koşullarında sıvı halde bulunan bir elementtir.
Oldukça tehlikeli bir maddedir. Termometrelerde ve pil
yapımında kullanılır.
Krom: Sanayide birçok alanda kullanılan bir elementtir.
Özellikle kaplamacılıkta yaygın olarak kullanılır.
Nikel: Çatal, bıçak takımları, çekiç, pense gibi birçok ev
ve hastane aletlerinin yapımında, uçak ve gemi
sanayinde, motorlu araç ve parçalarının yapımında
kullanılır.
Yeryüzünde Bulunan Elementlerin Oranları
Oksijen % 46,6
Silisyum % 27,7
Alüminyum %8,1
Demir %5
Kalsiyum %3,6
Sodyum %2,8
Potasyum %2,612-Magnezyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Hafif
olduğu için uçakların yapımında kullanılır.
13-Alüminyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. İçecek
kutularında, elektrikli aletlerde, araba üretimi, uçakların
yapımı gibi birçok alanda kullanılır.
14-Silisyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Kumun
yapısında bulunur. Cam üretiminde ve elektronik aletlerin
yapımında kullanılır.
15-Fosfor: Molekül yapılı katı bir elementtir. Havai fişek
ve gübre üretiminde, suların yumuşatılmasında kullanılır.
16-Kükürt: Molekül yapılı katı bir elementtir. Meyvelerin
ağartılmasında, kimyasal maddelerin üretiminde, kibrit
yapımında kullanılır.
17-Klor: Molekül yapıda bulunan bir gazdır. İçme ve
havuz sularının dezenfeksiyonunda, kimyasal madde
üretiminde kullanılır. Zehirli bir gazdır.
18-Argon: Atomik yapıda bulunan bir gazdır.
Ampullerde kullanılır.
19-Potasyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Gübre,
barut ve temizlik maddelerinin üretiminde kullanılır.
20-Kalsiyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Çimento,
alçı, kireç ve mermerin yapısında ve kemiklerde bulunur.
Yaygın Kullanılan Bazı Elementler
Periyodik tablonun ilk 20 elementinden başka sıkça
kullanılan bazı elementlerin özelliklerine bakalım.
Demir: Tabiatta en çok yaygın olarak bulunan elementtir.
Dayanıklı ve sert olmasından dolayı inşaatlarda yapı
malzemesi olarak kullanılır.
Bakır: Mutfak eşyalarının ve süs eşyalarının yapımında
kullanılır. Elektrik akımını ileten en ucuz element
olduğundan elektrik tesisatlarında kullanılır.
Altın: Doğada az bulunan değerli bir elementtir. Süs
eşyalarının ve mücevherlerin yapımında kullanılır.
Gümüş: Tabiatta az bulunan değerli bir elementtir. Daha
çok süs eşya yapımında kullanılır.
Kalay: Çekiçle dövülebilen, kolayca tel ve levha haline
gelebilen bir metaldir. Paslanmaya karşı dirençli
olduğundan diğer metallerin kaplanmasında kullanılır.
Kurşun: Yumuşak, ağır, dövülebilen ve zehirli bir
elementtir. İnşaat sektöründe, pil yapımında, mermi
yapımında, lehim ve diğer alaşımlarda kullanılır.
Çinko: Demir, Bakır ve Alüminyumdan sonra en çok
kullanılan elementtir. Otomotiv endüstrisinde, döküm
kalıplarında, pil gövdelerinin yapımında kullanılır.
İyot: Çoğu canlının az miktarda iyoda gereksinimi vardır.
İlaç yapımında, antiseptiklerde, gıda katkılarında,
boyalarda ve fotoğrafçılıkta kullanılır.
Cıva: Oda koşullarında sıvı halde bulunan bir elementtir.
Oldukça tehlikeli bir maddedir. Termometrelerde ve pil
yapımında kullanılır.
Krom: Sanayide birçok alanda kullanılan bir elementtir.
Özellikle kaplamacılıkta yaygın olarak kullanılır.
Nikel: Çatal, bıçak takımları, çekiç, pense gibi birçok ev
ve hastane aletlerinin yapımında, uçak ve gemi
sanayinde, motorlu araç ve parçalarının yapımında
kullanılır.
Yeryüzünde Bulunan Elementlerin Oranları
Oksijen % 46,6
Silisyum % 27,7
Alüminyum %8,1
Demir %5
Kalsiyum %3,6
Sodyum %2,8
Potasyum %2,612-Magnezyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Hafif
olduğu için uçakların yapımında kullanılır.
13-Alüminyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. İçecek
kutularında, elektrikli aletlerde, araba üretimi, uçakların
yapımı gibi birçok alanda kullanılır.
14-Silisyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Kumun
yapısında bulunur. Cam üretiminde ve elektronik aletlerin
yapımında kullanılır.
15-Fosfor: Molekül yapılı katı bir elementtir. Havai fişek
ve gübre üretiminde, suların yumuşatılmasında kullanılır.
16-Kükürt: Molekül yapılı katı bir elementtir. Meyvelerin
ağartılmasında, kimyasal maddelerin üretiminde, kibrit
yapımında kullanılır.
17-Klor: Molekül yapıda bulunan bir gazdır. İçme ve
havuz sularının dezenfeksiyonunda, kimyasal madde
üretiminde kullanılır. Zehirli bir gazdır.
18-Argon: Atomik yapıda bulunan bir gazdır.
Ampullerde kullanılır.
19-Potasyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Gübre,
barut ve temizlik maddelerinin üretiminde kullanılır.
20-Kalsiyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Çimento,
alçı, kireç ve mermerin yapısında ve kemiklerde bulunur.
Yaygın Kullanılan Bazı Elementler
Periyodik tablonun ilk 20 elementinden başka sıkça
kullanılan bazı elementlerin özelliklerine bakalım.
Demir: Tabiatta en çok yaygın olarak bulunan elementtir.
Dayanıklı ve sert olmasından dolayı inşaatlarda yapı
malzemesi olarak kullanılır.
Bakır: Mutfak eşyalarının ve süs eşyalarının yapımında
kullanılır. Elektrik akımını ileten en ucuz element
olduğundan elektrik tesisatlarında kullanılır.
Altın: Doğada az bulunan değerli bir elementtir. Süs
eşyalarının ve mücevherlerin yapımında kullanılır.
Gümüş: Tabiatta az bulunan değerli bir elementtir. Daha
çok süs eşya yapımında kullanılır.
Kalay: Çekiçle dövülebilen, kolayca tel ve levha haline
gelebilen bir metaldir. Paslanmaya karşı dirençli
olduğundan diğer metallerin kaplanmasında kullanılır.
Kurşun: Yumuşak, ağır, dövülebilen ve zehirli bir
elementtir. İnşaat sektöründe, pil yapımında, mermi
yapımında, lehim ve diğer alaşımlarda kullanılır.
Çinko: Demir, Bakır ve Alüminyumdan sonra en çok
kullanılan elementtir. Otomotiv endüstrisinde, döküm
kalıplarında, pil gövdelerinin yapımında kullanılır.
İyot: Çoğu canlının az miktarda iyoda gereksinimi vardır.
İlaç yapımında, antiseptiklerde, gıda katkılarında,
boyalarda ve fotoğrafçılıkta kullanılır.
Cıva: Oda koşullarında sıvı halde bulunan bir elementtir.
Oldukça tehlikeli bir maddedir. Termometrelerde ve pil
yapımında kullanılır.
Krom: Sanayide birçok alanda kullanılan bir elementtir.
Özellikle kaplamacılıkta yaygın olarak kullanılır.
Nikel: Çatal, bıçak takımları, çekiç, pense gibi birçok ev
ve hastane aletlerinin yapımında, uçak ve gemi
sanayinde, motorlu araç ve parçalarının yapımında
kullanılır.
Yeryüzünde Bulunan Elementlerin Oranları
Oksijen % 46,6
Silisyum % 27,7
Alüminyum %8,1
Demir %5
Kalsiyum %3,6
Sodyum %2,8
Potasyum %2,612-Magnezyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Hafif
olduğu için uçakların yapımında kullanılır.
13-Alüminyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. İçecek
kutularında, elektrikli aletlerde, araba üretimi, uçakların
yapımı gibi birçok alanda kullanılır.
14-Silisyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Kumun
yapısında bulunur. Cam üretiminde ve elektronik aletlerin
yapımında kullanılır.
15-Fosfor: Molekül yapılı katı bir elementtir. Havai fişek
ve gübre üretiminde, suların yumuşatılmasında kullanılır.
16-Kükürt: Molekül yapılı katı bir elementtir. Meyvelerin
ağartılmasında, kimyasal maddelerin üretiminde, kibrit
yapımında kullanılır.
17-Klor: Molekül yapıda bulunan bir gazdır. İçme ve
havuz sularının dezenfeksiyonunda, kimyasal madde
üretiminde kullanılır. Zehirli bir gazdır.
18-Argon: Atomik yapıda bulunan bir gazdır.
Ampullerde kullanılır.
19-Potasyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Gübre,
barut ve temizlik maddelerinin üretiminde kullanılır.
20-Kalsiyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Çimento,
alçı, kireç ve mermerin yapısında ve kemiklerde bulunur.
Yaygın Kullanılan Bazı Elementler
Periyodik tablonun ilk 20 elementinden başka sıkça
kullanılan bazı elementlerin özelliklerine bakalım.
Demir: Tabiatta en çok yaygın olarak bulunan elementtir.
Dayanıklı ve sert olmasından dolayı inşaatlarda yapı
malzemesi olarak kullanılır.
Bakır: Mutfak eşyalarının ve süs eşyalarının yapımında
kullanılır. Elektrik akımını ileten en ucuz element
olduğundan elektrik tesisatlarında kullanılır.
Altın: Doğada az bulunan değerli bir elementtir. Süs
eşyalarının ve mücevherlerin yapımında kullanılır.
Gümüş: Tabiatta az bulunan değerli bir elementtir. Daha
çok süs eşya yapımında kullanılır.
Kalay: Çekiçle dövülebilen, kolayca tel ve levha haline
gelebilen bir metaldir. Paslanmaya karşı dirençli
olduğundan diğer metallerin kaplanmasında kullanılır.
Kurşun: Yumuşak, ağır, dövülebilen ve zehirli bir
elementtir. İnşaat sektöründe, pil yapımında, mermi
yapımında, lehim ve diğer alaşımlarda kullanılır.
Çinko: Demir, Bakır ve Alüminyumdan sonra en çok
kullanılan elementtir. Otomotiv endüstrisinde, döküm
kalıplarında, pil gövdelerinin yapımında kullanılır.
İyot: Çoğu canlının az miktarda iyoda gereksinimi vardır.
İlaç yapımında, antiseptiklerde, gıda katkılarında,
boyalarda ve fotoğrafçılıkta kullanılır.
Cıva: Oda koşullarında sıvı halde bulunan bir elementtir.
Oldukça tehlikeli bir maddedir. Termometrelerde ve pil
yapımında kullanılır.
Krom: Sanayide birçok alanda kullanılan bir elementtir.
Özellikle kaplamacılıkta yaygın olarak kullanılır.
Nikel: Çatal, bıçak takımları, çekiç, pense gibi birçok ev
ve hastane aletlerinin yapımında, uçak ve gemi
sanayinde, motorlu araç ve parçalarının yapımında
kullanılır.
Yeryüzünde Bulunan Elementlerin Oranları
Oksijen % 46,6
Silisyum % 27,7
Alüminyum %8,1
Demir %5
Kalsiyum %3,6
Sodyum %2,8
Potasyum %2,612-Magnezyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Hafif
olduğu için uçakların yapımında kullanılır.
13-Alüminyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. İçecek
kutularında, elektrikli aletlerde, araba üretimi, uçakların
yapımı gibi birçok alanda kullanılır.
14-Silisyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Kumun
yapısında bulunur. Cam üretiminde ve elektronik aletlerin
yapımında kullanılır.
15-Fosfor: Molekül yapılı katı bir elementtir. Havai fişek
ve gübre üretiminde, suların yumuşatılmasında kullanılır.
16-Kükürt: Molekül yapılı katı bir elementtir. Meyvelerin
ağartılmasında, kimyasal maddelerin üretiminde, kibrit
yapımında kullanılır.
17-Klor: Molekül yapıda bulunan bir gazdır. İçme ve
havuz sularının dezenfeksiyonunda, kimyasal madde
üretiminde kullanılır. Zehirli bir gazdır.
18-Argon: Atomik yapıda bulunan bir gazdır.
Ampullerde kullanılır.
19-Potasyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Gübre,
barut ve temizlik maddelerinin üretiminde kullanılır.
20-Kalsiyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Çimento,
alçı, kireç ve mermerin yapısında ve kemiklerde bulunur.
Yaygın Kullanılan Bazı Elementler
Periyodik tablonun ilk 20 elementinden başka sıkça
kullanılan bazı elementlerin özelliklerine bakalım.
Demir: Tabiatta en çok yaygın olarak bulunan elementtir.
Dayanıklı ve sert olmasından dolayı inşaatlarda yapı
malzemesi olarak kullanılır.
Bakır: Mutfak eşyalarının ve süs eşyalarının yapımında
kullanılır. Elektrik akımını ileten en ucuz element
olduğundan elektrik tesisatlarında kullanılır.
Altın: Doğada az bulunan değerli bir elementtir. Süs
eşyalarının ve mücevherlerin yapımında kullanılır.
Gümüş: Tabiatta az bulunan değerli bir elementtir. Daha
çok süs eşya yapımında kullanılır.
Kalay: Çekiçle dövülebilen, kolayca tel ve levha haline
gelebilen bir metaldir. Paslanmaya karşı dirençli
olduğundan diğer metallerin kaplanmasında kullanılır.
Kurşun: Yumuşak, ağır, dövülebilen ve zehirli bir
elementtir. İnşaat sektöründe, pil yapımında, mermi
yapımında, lehim ve diğer alaşımlarda kullanılır.
Çinko: Demir, Bakır ve Alüminyumdan sonra en çok
kullanılan elementtir. Otomotiv endüstrisinde, döküm
kalıplarında, pil gövdelerinin yapımında kullanılır.
İyot: Çoğu canlının az miktarda iyoda gereksinimi vardır.
İlaç yapımında, antiseptiklerde, gıda katkılarında,
boyalarda ve fotoğrafçılıkta kullanılır.
Cıva: Oda koşullarında sıvı halde bulunan bir elementtir.
Oldukça tehlikeli bir maddedir. Termometrelerde ve pil
yapımında kullanılır.
Krom: Sanayide birçok alanda kullanılan bir elementtir.
Özellikle kaplamacılıkta yaygın olarak kullanılır.
Nikel: Çatal, bıçak takımları, çekiç, pense gibi birçok ev
ve hastane aletlerinin yapımında, uçak ve gemi
sanayinde, motorlu araç ve parçalarının yapımında
kullanılır.
Yeryüzünde Bulunan Elementlerin Oranları
Oksijen % 46,6
Silisyum % 27,7
Alüminyum %8,1
Demir %5
Kalsiyum %3,6
Sodyum %2,8
Potasyum %2,612-Magnezyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Hafif
olduğu için uçakların yapımında kullanılır.
13-Alüminyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. İçecek
kutularında, elektrikli aletlerde, araba üretimi, uçakların
yapımı gibi birçok alanda kullanılır.
14-Silisyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Kumun
yapısında bulunur. Cam üretiminde ve elektronik aletlerin
yapımında kullanılır.
15-Fosfor: Molekül yapılı katı bir elementtir. Havai fişek
ve gübre üretiminde, suların yumuşatılmasında kullanılır.
16-Kükürt: Molekül yapılı katı bir elementtir. Meyvelerin
ağartılmasında, kimyasal maddelerin üretiminde, kibrit
yapımında kullanılır.
17-Klor: Molekül yapıda bulunan bir gazdır. İçme ve
havuz sularının dezenfeksiyonunda, kimyasal madde
üretiminde kullanılır. Zehirli bir gazdır.
18-Argon: Atomik yapıda bulunan bir gazdır.
Ampullerde kullanılır.
19-Potasyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Gübre,
barut ve temizlik maddelerinin üretiminde kullanılır.
20-Kalsiyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Çimento,
alçı, kireç ve mermerin yapısında ve kemiklerde bulunur.
Yaygın Kullanılan Bazı Elementler
Periyodik tablonun ilk 20 elementinden başka sıkça
kullanılan bazı elementlerin özelliklerine bakalım.
Demir: Tabiatta en çok yaygın olarak bulunan elementtir.
Dayanıklı ve sert olmasından dolayı inşaatlarda yapı
malzemesi olarak kullanılır.
Bakır: Mutfak eşyalarının ve süs eşyalarının yapımında
kullanılır. Elektrik akımını ileten en ucuz element
olduğundan elektrik tesisatlarında kullanılır.
Altın: Doğada az bulunan değerli bir elementtir. Süs
eşyalarının ve mücevherlerin yapımında kullanılır.
Gümüş: Tabiatta az bulunan değerli bir elementtir. Daha
çok süs eşya yapımında kullanılır.
Kalay: Çekiçle dövülebilen, kolayca tel ve levha haline
gelebilen bir metaldir. Paslanmaya karşı dirençli
olduğundan diğer metallerin kaplanmasında kullanılır.
Kurşun: Yumuşak, ağır, dövülebilen ve zehirli bir
elementtir. İnşaat sektöründe, pil yapımında, mermi
yapımında, lehim ve diğer alaşımlarda kullanılır.
Çinko: Demir, Bakır ve Alüminyumdan sonra en çok
kullanılan elementtir. Otomotiv endüstrisinde, döküm
kalıplarında, pil gövdelerinin yapımında kullanılır.
İyot: Çoğu canlının az miktarda iyoda gereksinimi vardır.
İlaç yapımında, antiseptiklerde, gıda katkılarında,
boyalarda ve fotoğrafçılıkta kullanılır.
Cıva: Oda koşullarında sıvı halde bulunan bir elementtir.
Oldukça tehlikeli bir maddedir. Termometrelerde ve pil
yapımında kullanılır.
Krom: Sanayide birçok alanda kullanılan bir elementtir.
Özellikle kaplamacılıkta yaygın olarak kullanılır.
Nikel: Çatal, bıçak takımları, çekiç, pense gibi birçok ev
ve hastane aletlerinin yapımında, uçak ve gemi
sanayinde, motorlu araç ve parçalarının yapımında
kullanılır.
Yeryüzünde Bulunan Elementlerin Oranları
Oksijen % 46,6
Silisyum % 27,7
Alüminyum %8,1
Demir %5
Kalsiyum %3,6
Sodyum %2,8
Potasyum %2,612-Magnezyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Hafif
olduğu için uçakların yapımında kullanılır.
13-Alüminyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. İçecek
kutularında, elektrikli aletlerde, araba üretimi, uçakların
yapımı gibi birçok alanda kullanılır.
14-Silisyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Kumun
yapısında bulunur. Cam üretiminde ve elektronik aletlerin
yapımında kullanılır.
15-Fosfor: Molekül yapılı katı bir elementtir. Havai fişek
ve gübre üretiminde, suların yumuşatılmasında kullanılır.
16-Kükürt: Molekül yapılı katı bir elementtir. Meyvelerin
ağartılmasında, kimyasal maddelerin üretiminde, kibrit
yapımında kullanılır.
17-Klor: Molekül yapıda bulunan bir gazdır. İçme ve
havuz sularının dezenfeksiyonunda, kimyasal madde
üretiminde kullanılır. Zehirli bir gazdır.
18-Argon: Atomik yapıda bulunan bir gazdır.
Ampullerde kullanılır.
19-Potasyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Gübre,
barut ve temizlik maddelerinin üretiminde kullanılır.
20-Kalsiyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Çimento,
alçı, kireç ve mermerin yapısında ve kemiklerde bulunur.
Yaygın Kullanılan Bazı Elementler
Periyodik tablonun ilk 20 elementinden başka sıkça
kullanılan bazı elementlerin özelliklerine bakalım.
Demir: Tabiatta en çok yaygın olarak bulunan elementtir.
Dayanıklı ve sert olmasından dolayı inşaatlarda yapı
malzemesi olarak kullanılır.
Bakır: Mutfak eşyalarının ve süs eşyalarının yapımında
kullanılır. Elektrik akımını ileten en ucuz element
olduğundan elektrik tesisatlarında kullanılır.
Altın: Doğada az bulunan değerli bir elementtir. Süs
eşyalarının ve mücevherlerin yapımında kullanılır.
Gümüş: Tabiatta az bulunan değerli bir elementtir. Daha
çok süs eşya yapımında kullanılır.
Kalay: Çekiçle dövülebilen, kolayca tel ve levha haline
gelebilen bir metaldir. Paslanmaya karşı dirençli
olduğundan diğer metallerin kaplanmasında kullanılır.
Kurşun: Yumuşak, ağır, dövülebilen ve zehirli bir
elementtir. İnşaat sektöründe, pil yapımında, mermi
yapımında, lehim ve diğer alaşımlarda kullanılır.
Çinko: Demir, Bakır ve Alüminyumdan sonra en çok
kullanılan elementtir. Otomotiv endüstrisinde, döküm
kalıplarında, pil gövdelerinin yapımında kullanılır.
İyot: Çoğu canlının az miktarda iyoda gereksinimi vardır.
İlaç yapımında, antiseptiklerde, gıda katkılarında,
boyalarda ve fotoğrafçılıkta kullanılır.
Cıva: Oda koşullarında sıvı halde bulunan bir elementtir.
Oldukça tehlikeli bir maddedir. Termometrelerde ve pil
yapımında kullanılır.
Krom: Sanayide birçok alanda kullanılan bir elementtir.
Özellikle kaplamacılıkta yaygın olarak kullanılır.
Nikel: Çatal, bıçak takımları, çekiç, pense gibi birçok ev
ve hastane aletlerinin yapımında, uçak ve gemi
sanayinde, motorlu araç ve parçalarının yapımında
kullanılır.
Yeryüzünde Bulunan Elementlerin Oranları
Oksijen % 46,6
Silisyum % 27,7
Alüminyum %8,1
Demir %5
Kalsiyum %3,6
Sodyum %2,8
Potasyum %2,612-Magnezyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Hafif
olduğu için uçakların yapımında kullanılır.
13-Alüminyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. İçecek
kutularında, elektrikli aletlerde, araba üretimi, uçakların
yapımı gibi birçok alanda kullanılır.
14-Silisyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Kumun
yapısında bulunur. Cam üretiminde ve elektronik aletlerin
yapımında kullanılır.
15-Fosfor: Molekül yapılı katı bir elementtir. Havai fişek
ve gübre üretiminde, suların yumuşatılmasında kullanılır.
16-Kükürt: Molekül yapılı katı bir elementtir. Meyvelerin
ağartılmasında, kimyasal maddelerin üretiminde, kibrit
yapımında kullanılır.
17-Klor: Molekül yapıda bulunan bir gazdır. İçme ve
havuz sularının dezenfeksiyonunda, kimyasal madde
üretiminde kullanılır. Zehirli bir gazdır.
18-Argon: Atomik yapıda bulunan bir gazdır.
Ampullerde kullanılır.
19-Potasyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Gübre,
barut ve temizlik maddelerinin üretiminde kullanılır.
20-Kalsiyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Çimento,
alçı, kireç ve mermerin yapısında ve kemiklerde bulunur.
Yaygın Kullanılan Bazı Elementler
Periyodik tablonun ilk 20 elementinden başka sıkça
kullanılan bazı elementlerin özelliklerine bakalım.
Demir: Tabiatta en çok yaygın olarak bulunan elementtir.
Dayanıklı ve sert olmasından dolayı inşaatlarda yapı
malzemesi olarak kullanılır.
Bakır: Mutfak eşyalarının ve süs eşyalarının yapımında
kullanılır. Elektrik akımını ileten en ucuz element
olduğundan elektrik tesisatlarında kullanılır.
Altın: Doğada az bulunan değerli bir elementtir. Süs
eşyalarının ve mücevherlerin yapımında kullanılır.
Gümüş: Tabiatta az bulunan değerli bir elementtir. Daha
çok süs eşya yapımında kullanılır.
Kalay: Çekiçle dövülebilen, kolayca tel ve levha haline
gelebilen bir metaldir. Paslanmaya karşı dirençli
olduğundan diğer metallerin kaplanmasında kullanılır.
Kurşun: Yumuşak, ağır, dövülebilen ve zehirli bir
elementtir. İnşaat sektöründe, pil yapımında, mermi
yapımında, lehim ve diğer alaşımlarda kullanılır.
Çinko: Demir, Bakır ve Alüminyumdan sonra en çok
kullanılan elementtir. Otomotiv endüstrisinde, döküm
kalıplarında, pil gövdelerinin yapımında kullanılır.
İyot: Çoğu canlının az miktarda iyoda gereksinimi vardır.
İlaç yapımında, antiseptiklerde, gıda katkılarında,
boyalarda ve fotoğrafçılıkta kullanılır.
Cıva: Oda koşullarında sıvı halde bulunan bir elementtir.
Oldukça tehlikeli bir maddedir. Termometrelerde ve pil
yapımında kullanılır.
Krom: Sanayide birçok alanda kullanılan bir elementtir.
Özellikle kaplamacılıkta yaygın olarak kullanılır.
Nikel: Çatal, bıçak takımları, çekiç, pense gibi birçok ev
ve hastane aletlerinin yapımında, uçak ve gemi
sanayinde, motorlu araç ve parçalarının yapımında
kullanılır.
Yeryüzünde Bulunan Elementlerin Oranları
Oksijen % 46,6
Silisyum % 27,7
Alüminyum %8,1
Demir %5
Kalsiyum %3,6
Sodyum %2,8
Potasyum %2,612-Magnezyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Hafif
olduğu için uçakların yapımında kullanılır.
13-Alüminyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. İçecek
kutularında, elektrikli aletlerde, araba üretimi, uçakların
yapımı gibi birçok alanda kullanılır.
14-Silisyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Kumun
yapısında bulunur. Cam üretiminde ve elektronik aletlerin
yapımında kullanılır.
15-Fosfor: Molekül yapılı katı bir elementtir. Havai fişek
ve gübre üretiminde, suların yumuşatılmasında kullanılır.
16-Kükürt: Molekül yapılı katı bir elementtir. Meyvelerin
ağartılmasında, kimyasal maddelerin üretiminde, kibrit
yapımında kullanılır.
17-Klor: Molekül yapıda bulunan bir gazdır. İçme ve
havuz sularının dezenfeksiyonunda, kimyasal madde
üretiminde kullanılır. Zehirli bir gazdır.
18-Argon: Atomik yapıda bulunan bir gazdır.
Ampullerde kullanılır.
19-Potasyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Gübre,
barut ve temizlik maddelerinin üretiminde kullanılır.
20-Kalsiyum: Atomik yapılı katı bir elementtir. Çimento,
alçı, kireç ve mermerin yapısında ve kemiklerde bulunur.
Yaygın Kullanılan Bazı Elementler
Periyodik tablonun ilk 20 elementinden başka sıkça
kullanılan bazı elementlerin özelliklerine bakalım.
Demir: Tabiatta en çok yaygın olarak bulunan elementtir.
Dayanıklı ve sert olmasından dolayı inşaatlarda yapı
malzemesi olarak kullanılır.
Bakır: Mutfak eşyalarının ve süs eşyalarının yapımında
kullanılır. Elektrik akımını ileten en ucuz element
olduğundan elektrik tesisatlarında kullanılır.
Altın: Doğada az bulunan değerli bir elementtir. Süs
eşyalarının ve mücevherlerin yapımında kullanılır.
Gümüş: Tabiatta az bulunan değerli bir elementtir. Daha
çok süs eşya yapımında kullanılır.
Kalay: Çekiçle dövülebilen, kolayca tel ve levha haline
gelebilen bir metaldir. Paslanmaya karşı dirençli
olduğundan diğer metallerin kaplanmasında kullanılır.
Kurşun: Yumuşak, ağır, dövülebilen ve zehirli bir
elementtir. İnşaat sektöründe, pil yapımında, mermi
yapımında, lehim ve diğer alaşımlarda kullanılır.
Çinko: Demir, Bakır ve Alüminyumdan sonra en çok
kullanılan elementtir. Otomotiv endüstrisinde, döküm
kalıplarında, pil gövdelerinin yapımında kullanılır.
İyot: Çoğu canlının az miktarda iyoda gereksinimi vardır.
İlaç yapımında, antiseptiklerde, gıda katkılarında,
boyalarda ve fotoğrafçılıkta kullanılır.
Cıva: Oda koşullarında sıvı halde bulunan bir elementtir.
Oldukça tehlikeli bir maddedir. Termometrelerde ve pil
yapımında kullanılır.
Krom: Sanayide birçok alanda kullanılan bir elementtir.
Özellikle kaplamacılıkta yaygın olarak kullanılır.
Nikel: Çatal, bıçak takımları, çekiç, pense gibi birçok ev
ve hastane aletlerinin yapımında, uçak ve gemi
sanayinde, motorlu araç ve parçalarının yapımında
kullanılır.
Yeryüzünde Bulunan Elementlerin Oranları
Oksijen % 46,6
Silisyum % 27,7
Alüminyum %8,1
Demir %5
Kalsiyum %3,6
Sodyum %2,8
Potasyum %2,6
Magnezyum 2,1
Diğerleri %1,5
İnsan Vücudunda Bulunan Elementlerin Oranları
Oksijen %65
Karbon %18
Hidrojen %10
Azot %3
Kalsiyum % 2
Fosfor %1,1
Potasyum %0,35
Kükürt %0,25
Sodyum %0,15
Diğerleri %0,15
Element Sembolleri
Elementlerin adları genelde elementin özelliklerine göre
veya elementi bulan kişinin adı verilmiştir. Elementlerin
isimleri ortak bilim dili kabul edilen Latince olarak
verilir.
Bilimsel çalışmalarda elementler sembolleri ile
gösterilirler. Elementleri sembollerle göstermek bilimsel
iletişimi kolaylaştırır.
Elementlerin sembolleri oluşturulurken;
Öncelikle Latince adlarının ilk harfleri tercih
edilmiştir.
Hidrojen (Hydrogen) H
Oksijen ( Oxygen) O
İlk harfleri aynı olan birden fazla element varsa
bu durumda sonradan bulunan elementin
öncelikle ilk iki harfi sembol olarak kullanılır.
Sodyum (natrium) Na
Ancak birinci harfle üçüncü, dördüncü hatta beşinci
harflerinde kullanıldığı olur.
Magnezyum (Magnesium) Mg
İlk 20 Elementin sembol, Türkçe ve Latince Adları
Nu Sembol Latince Adı Türkçe Adı
1 H Hydro-genes Hidrojen
2 He Helios Helyum
3 Li Lithium Lityum
4 Be Berylium Berilyum
5 N Borium Bor
6 C Carboneum Karbon
7 N Nitrogenium Azot
8 O Oxygenium Oksijen
9 F Fluorum Flor
10 Ne Neon Neon
11 Na Natrium Sodyum
12 Mg Magnesium Magnezyum
13 Al Aluminium Alüminyum
14 Si Silicium Silisyum
15 P Phosphorus Fosfor
16 S Sulphurium Kükürt
17 Cl Chlorium Klor
18 Ar Argon Argon
19 K Kalium Potasyum
20 Ca Calcium Kalsiyum
Yaygın Olarak Kullanılan Elementlerin Latince Adları
Elementin Adı Sembolü Latince Adı
Demir Fe Ferrum
Bakır Cu Cuprum
Altın Au Aurum
Gümüş Ag Argentum
Krom Cr Chromium
İyot I Iodium
Çinko Zn Zincum
Kalay Sn Stannum
Kurşun Pb Plumbum
Civa Hg Hydrogyrum
Nikel Ni Niccolum
Bütün elementlerin sembolleri dünyanın bütün
ülkelerinde aynı harfle gösterilir.
Semboller elementlerin atomik ya da moleküler
yapıda mı olduğunu belirtmez. Bu yüzden molekül
yapıda olan elementlerin moleküllerinin kaç
atomdan oluştuğunu belirtmek için formüller
kullanılır.
Hidrojen Atomu H
Hidrojen Molekülü H2
Molekül formülü olan bazı elementler
Flor Molekülü F2
Oksijen Molekülü O2
Hidrojen Molekülü H2
İyot Molekülü I2
Klor Molekülü Cl2
Brom Molekülü Br2
Bileşikler
Birden fazla elementin atomlarının belirli oranlarda bir
araya gelmesiyle oluşan yeni ve saf maddeye bileşik
denir. Bir bileşiğin, elementlerinin kaçar tane atomun bir
araya gelmesiyle oluştuğunu göstermek için sembol değil
formüller kullanılır.
CO2 (Karbondiokdit) bileşiğinde 1 tane C atomu, 2 tane
O atomu bir araya gelmiştir.
H2O (Su) bileşiğinde 2 tane H atomu 1 tane O atomu ile
birleşmiştir.
Canlıların Dünyasını Gezelim Tanıyalım
Canlılar Nasıl Sınıflandırılır ?
Çevremizde değişik özelliklere sahip pek çok canlı yaşar. Bu canlılar birbirinden farklı özellikler taşırlar. Kedi, köpek, civciv, balık gibi canlılar besleyebiliriz. Ayrıca karınca, sinek gibi hayvanlar da evimizde yaşayabilir. Bunların yanında saksıda yetiştirdiğimiz bitkiler de vardır. Evimizin dışında da pek çok canlı görürüz. Tarlalarda domates, fasulye, buğday gibi bitkileri yetiştiririz. Parklarda kavak, çam, söğüt ağaçlarını görebiliriz. Güvercin, serçe, tavuk, ördek yakın çevremizde görebildiğimiz sevimli hayvanlardır. Su kenarlarında ise kurbağalarla karşılaşabiliriz. Şimdiye kadar karşılaştığımız canlıların isimlerini alt alta yazalım. Meydana gelen listemiz ne kadar uzun oldu değil mi?
Bu listedeki canlıları tek tek inceleyebilir miyiz? Bu incelemeyi yapmak oldukça zordur. Şimdi de bunları benzer özelliklerine göre gruplandıralım. Bunu yaptıktan sonra listemizi tekrar inceleyelim. İşimiz kolaylaştı mı?
Çevremizde değişik özelliklere sahip pek çok canlı yaşar. Bu canlılar birbirinden farklı özellikler taşırlar. Kedi, köpek, civciv, balık gibi canlılar besleyebiliriz. Ayrıca karınca, sinek gibi hayvanlar da evimizde yaşayabilir. Bunların yanında saksıda yetiştirdiğimiz bitkiler de vardır. Evimizin dışında da pek çok canlı görürüz. Tarlalarda domates, fasulye, buğday gibi bitkileri yetiştiririz. Parklarda kavak, çam, söğüt ağaçlarını görebiliriz. Güvercin, serçe, tavuk, ördek yakın çevremizde görebildiğimiz sevimli hayvanlardır. Su kenarlarında ise kurbağalarla karşılaşabiliriz. Şimdiye kadar karşılaştığımız canlıların isimlerini alt alta yazalım. Meydana gelen listemiz ne kadar uzun oldu değil mi?
Bu listedeki canlıları tek tek inceleyebilir miyiz? Bu incelemeyi yapmak oldukça zordur. Şimdi de bunları benzer özelliklerine göre gruplandıralım. Bunu yaptıktan sonra listemizi tekrar inceleyelim. İşimiz kolaylaştı mı?
Vücudu tüylerle kaplı, kanatları olan, omurgalı, yumurtayla çoğalabilen canlıları "kuş" adıyla incelemek daha kolay değil midir? Görüldüğü gibi canlıları benzer özelliklerine göre sınıflandırmak, onları incelememizi kolaylaştırır. Doğada milyonlarca canlı yaşar. Canlılar yaşadıkları bölgelere göre farklı özellikler gösterirler. Bu canlıları tek tek incelemek zordur. Bu nedenle bilim insanları canlıları belirli gruplar altında sınıflandırmışlardır. Bu sınıflandırma canlıların benzerlikleri ve farklılıkları gözetilerek yapılmıştır. Canlıların dış görünüşleri ve iç yapıları incelenmiştir. Benzer özellikler gösteren canlılar da aynı gruplar altında toplanmıştır. Bundan dolayı herhangi gruptaki bir canlıyı inceleyerek o grup hakkında bilgi edinebiliriz. İnceleme kolaylığı sağlamak amacıyla bilim insanları canlıları; hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olmak üzere sınıflandırmışlardır.
Bitkileri Sınıflandıralım
Bitkiler yeryüzündeki yaşamın temelini oluştururlar. Bu canlılar soluk alıp vermemiz için gerekli oksijeni üretirler. Bitkiler, insanların ve hayvanların en önemli besin kaynağıdır. Bu canlılar, karalardan denizlere hatta çöllere kadar geniş bir alana yayılmışlardır. Bununla birlikte hepsi farklı özellikler gösterirler. Bu farklılıkları hep birlikte bulalım
Çiçeksiz Bitkilere Örnekler Verelim
Bir başka çiçeksiz bitki de ciğer otudur.
Bitkiler yeryüzündeki yaşamın temelini oluştururlar. Bu canlılar soluk alıp vermemiz için gerekli oksijeni üretirler. Bitkiler, insanların ve hayvanların en önemli besin kaynağıdır. Bu canlılar, karalardan denizlere hatta çöllere kadar geniş bir alana yayılmışlardır. Bununla birlikte hepsi farklı özellikler gösterirler. Bu farklılıkları hep birlikte bulalım
Çiçeksiz Bitkilere Örnekler Verelim
Bir başka çiçeksiz bitki de ciğer otudur.
Ciğer otları nemli toprak ve ağaçlar üzerinde yaşayan çiçeksiz bitkilerdendir. Yeşil renkli ve yassıdırlar. Eğrelti otu, atkuyruğu ve kibrit otları kara yosunlarına göre daha gelişmiştir. Bu bitkilerde kök, gövde ve yaprak gibi yapılar bulunur. Nehir ve göl kenarları gibi nemli yerlerde yaşarlar. Evlerinizde yetiştirdiğiniz aşk merdiveni isimli bitki de bir eğrelti otudur
Çiçekli Bir Bitkide Hangi Kısımlar Var ?
Kök
Çiçekli Bir Bitkide Hangi Kısımlar Var ?
Kök
Çiçekli bitkileri incelediğimizde, bitkinin toprak altında kalan bölümünde gördüğümüz yapıya kök deriz. Farklı şekil ve yapılarına rağmen kök, bitkide üç önemli görevi üstlenir.
Bu görevler şunlardır;
Bitkinin toprağa tutunmasını sağlar. Topraktaki suyu ve suda çözünmüş maddeleri alır.
Bazı bitkilerde besin depo eder. Kök topraktan aldığı su ve mineralleri bitkinin diğer kısımlarına nasıl taşır?
Bu görevler şunlardır;
Bitkinin toprağa tutunmasını sağlar. Topraktaki suyu ve suda çözünmüş maddeleri alır.
Bazı bitkilerde besin depo eder. Kök topraktan aldığı su ve mineralleri bitkinin diğer kısımlarına nasıl taşır?
Bitkilerin toprak üstünde bulunan kısımları da vardır, Bunlardan biri bitkinin gövdesidir. Kimi bitkilerin gövdeleri ince, yumuşak ve yeşildir. Bezelyenin, ayçiçeğinin, buğdayın ve yediğimiz sebzeleri gövdesi ots Gövdesini besin olarak kullandığımız bitkiler de vardır. Patates bunlardan birisidir. Gövdesinde besin biriktirir.
Kimi bitkilerin gövdesi ise oldukça sert ve kalındır. Genellikle yeşil renkli değillerdir. Çevremizde gördüğümüz ağaçlar odunsu gövdeye sahiptir.
Bitkilerde gövdenin işlevinin ne olduğunu birlikte öğrenelim.
Gövdenin bitkideki görevlerini şöyle sıralayabiliriz;
Suyu ve suda çözünmüş maddeleri köklerden yapraklara taşımak.
Yapraklarda üretilen besini bitkinin diğer bölümlerine iletmek.
Çiçeği, meyveyi ve yaprağı taşımak.
Bitkinin dik durmasını sağlamak.
Kimi bitkilerin gövdesi ise oldukça sert ve kalındır. Genellikle yeşil renkli değillerdir. Çevremizde gördüğümüz ağaçlar odunsu gövdeye sahiptir.
Bitkilerde gövdenin işlevinin ne olduğunu birlikte öğrenelim.
Gövdenin bitkideki görevlerini şöyle sıralayabiliriz;
Suyu ve suda çözünmüş maddeleri köklerden yapraklara taşımak.
Yapraklarda üretilen besini bitkinin diğer bölümlerine iletmek.
Çiçeği, meyveyi ve yaprağı taşımak.
Bitkinin dik durmasını sağlamak.
Yapraklar, bitkilerin besin ihtiyacını karşılar, Genellikle renkleri yeşildir. Yaprakların biçimleri birbirinden farklılık gösterir. Kaktüste yapraklar, gövde üzerindeki dikenlerdir, Böcek yiyen bitkinin yaprakları ise böcekleri yakalamak için kapan şeklinde gelişmiştir. Tüm bu çeşitliliğe rağmen yaprağın Besin yapmak (fotosentez)
Solunum yapmak (gaz alış verişi)
Terleme Yaprağın bu işlevlerinden terlemenin nasıl gerçekleştiğini birlikte inceleyelim.
Solunum yapmak (gaz alış verişi)
Terleme Yaprağın bu işlevlerinden terlemenin nasıl gerçekleştiğini birlikte inceleyelim.
Bitkiler topraktan emdikleri suyun tamamını kullanmazlar. Fazla suyu yapraklardaki gözeneklerden dışarı atarlar. Bu olaya terleme adını veririz. Terleme hava sıcaklığının etkisiyle gerçekleşir. Bitkinin güneş ışığı alması terlemeyi hızlandırır.
Terleme olayı dışında yaprağın bir başka görevi de besin üretmektir. Yeşil bitkilerin yapraklarında bitkiye yeşil renk veren tanecikler bulunur. Bu taneciklerde, havadan alınan karbon dioksitle topraktan gelen su, güneş enerjisi yardımıyla birleştirilir. Böylece besin (basit şeker) oluşur. Bu işlem sonucunda bitkiler havaya oksijen verir.
Bütün canlılar gibi bitkiler de gece gündüz solunum yapar. Yapraklar solunum sırasında oksijen kullanarak dışarıya karbon dioksit verir.
Terleme olayı dışında yaprağın bir başka görevi de besin üretmektir. Yeşil bitkilerin yapraklarında bitkiye yeşil renk veren tanecikler bulunur. Bu taneciklerde, havadan alınan karbon dioksitle topraktan gelen su, güneş enerjisi yardımıyla birleştirilir. Böylece besin (basit şeker) oluşur. Bu işlem sonucunda bitkiler havaya oksijen verir.
Bütün canlılar gibi bitkiler de gece gündüz solunum yapar. Yapraklar solunum sırasında oksijen kullanarak dışarıya karbon dioksit verir.
Çiçek
Çiçek Çiçeği oluşturan bölümleri birlikte inceleyelim.
Sınıfımıza bir gül getirelim. Gülün dış kısmındaki renkli yaprakları koparalım. Yapraklar güzel kokuyor mu? Parlak renkli ve güzel kokulu bu yapraklar çiçeğin taç yapraklarıdır. Şimdi de çiçek sapının üst kısmında yer alan yeşil renkli yapılarıinceleyelim. Taç yaprakların altındaki bu yapılar çiçeğin çanak yapraklarıdır. Çiçeğimizin ortasında yer alan çok sayıda ince, uzun yapıları gördünüz mü? Bu uzantılar çiçeğin erkek organıdır. Erkek organların uç kısımlarına dokunalım. Sarı bir toz görüyorsunuz değil mi? Elinize bulaşan bu sarı tozlara çiçek tozları deriz. Ayrıca erkek organların çevrelediği şişkin yapı da çiçeğin dişi organıdır. Gördüğümüz gibi bir çiçeği oluşturan dört ana kısım bulunmaktadır.
Çiçek Çiçeği oluşturan bölümleri birlikte inceleyelim.
Sınıfımıza bir gül getirelim. Gülün dış kısmındaki renkli yaprakları koparalım. Yapraklar güzel kokuyor mu? Parlak renkli ve güzel kokulu bu yapraklar çiçeğin taç yapraklarıdır. Şimdi de çiçek sapının üst kısmında yer alan yeşil renkli yapılarıinceleyelim. Taç yaprakların altındaki bu yapılar çiçeğin çanak yapraklarıdır. Çiçeğimizin ortasında yer alan çok sayıda ince, uzun yapıları gördünüz mü? Bu uzantılar çiçeğin erkek organıdır. Erkek organların uç kısımlarına dokunalım. Sarı bir toz görüyorsunuz değil mi? Elinize bulaşan bu sarı tozlara çiçek tozları deriz. Ayrıca erkek organların çevrelediği şişkin yapı da çiçeğin dişi organıdır. Gördüğümüz gibi bir çiçeği oluşturan dört ana kısım bulunmaktadır.
Bunlar;
çanak yaprak
taç yaprak
dişi üreme organı
erkek üreme organıdır.
Evet arkadaşlar konumuz burda son bulmaktadır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)